Türkiye Orta doğu kumpasında sarı öküzü ,4 Temmuz 2003 yılında Süleymaniye'de verdi, özel kuvvet askerimizin başına çuval geçirildi, Genelkurmay seyretti, devlet büyükleri, müzik notası mı yoksa devlet notası mı verelim derken, srı öküz elden gitti....
Ogün, bugün, sarı öküz, Kuzey ırak Irak bölgesi ile Suriye'nin kuzeyi( güney sınırlarımız ) arasında başıboş dolanıyor..
Askerimize çuval geçiren abd'li komutanın elinden madalya alan komutanların "sarı öküz" dertleri olmadı..
Sarı öküz ile başlıyan süreç, Kuzey Irak bölgesel yönetimince eylülde bağımsızlık referandumu, Kuzey Suriyede de, sözde kantonal bir hat üzerinden , Akdenize ulaşma aşamasına geldi..
Şam'da günü birlik gidip,
mırra içeriz derken, güney sınırlarımıızdaki, komşularımızla, ağız tadıyla bir demli çay içme imkanını kaybetme tehlikesi gündemde..
İşin tuhafı, sınırlarımızı terör kıskacın alanlar ile sürekli, diplomatik temas halindeyiz.. ..
"Celladına aşık kurban sendromu" devletten topluma doğru sirayet halinde....
Bu karamsar tabloda, bir haysiyetli komutan, İncirlikte, dost görüüp düşman gibi davrananların verdiği madalyayı reddetti..
"Düşmanlarım ile işbirliği yapanların elinden madalya almam" dedi..
Türkiye, "sarı öküz" 'ü , şer güçleri kurban etmeden geri almak zorunda..
1974 yıllarında, son derece kıt imkanlara rağmen,Kıbrısı "sarı öküz" niyetine isteyenlere gerekli cevap verildi, bugün , KKTC çeki taşı gibi Akdenize bakıyor..
Fırata kalkan olmak kurtarmadı,, , Türkiye kalkanı şartlarındayız..
Avara kasnak diplomasi ile çözüm mümkün görünmüyor, sarı öküzü geri almak için, "Ayşe'yi tatile çıkarma" zamanıdır...


Numan Canlı