booked.net
 
 

 

Damat

 Köy Enstitüleri ve köy kalkınması.. - 16/04/2015





Güleser Işık
E-Posta
Köy Enstitülerini kuran kanun, 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayı ile hayata geçti..
Cumhuriyetiin kuruluş safhasında halkın %80'i köylerde yaşıyordu,okullaşma oranı yok denecek seviyede olup, tarıma elverişli topraklar işlenemiyor,işlenenlerde ise ilkel bir tarım yapılıyordu.
O dönemde,köylüye bakış, Atatürk'ün şu sözleri ile ortaya konmuştur.." yedi asırdan beri cihanın dört köşesine sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini yabancı topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf ettiğimiiz ve buna mukabil daima tahkir tezil ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakarlıklarına ihsanlarına karşı nankörlük ve cabbarlıkla uşak seviyesine indirmek istediğimiz bu asil sahibin huzurunda bugün saygıyla hakiki vaziyetimizi almalıyız."
Atatürk, köylüyü istismar eden ağa, bey, tarikat baskısını ortadan kaldırmak için köylünün bağımsızlaşmasının ancak ekonomik ve zihinsel bağımsızlıkla mümkün olacağını biliyordu..
Köylüyü mesleki eğitim programları içinde kalkındırmak için Köy Enstitüleri çare olark düşünülmüş ve 1940-1948 arasında 21 Köy Enstitüsü, köylünün eğitim ve kalkınma hizmetine girmiştir..Yapılan planlamaya göre, 1954 tarihine kadar,öğretmen, koruyucu sağlık hizmeti,tarım teknisyeni ulaşmamış köy kalmayacaktı..Eğitim, teknik, zirai ve kültürel konularda ve de uygulamalı olarak verilmekteydi.
Köylerin içine veya kenarlarına kurulan enstitüler, köyler ile kader birliği yapmak üzere teşkilatlanmışlar ve sinema, tiyatro ve diğer eğitsel, kültürel faaliyetleri, rasyonel bir iş programı ile birlikte yürütmüşlerdir..
1946 seçimlerinden sonra, politik eyyamcılık dönemin hükümetlerine de sirayet etmiş ve "millileştirmek", "islah etmek" paravanları arkasında kadük edilmişlerdir.
İmam Hatip okullarına ağırlık veren, Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri döneminde çıkarılan,1954 Tarih ve 6234 sayılı kanunla,öğretmen okullarına dönüştürülmek üzere kapatılmışlardır..Başarıya ulaşıp kalıcı eğitim müesseseleri haline dönüşselerdi, bugün nasıl bir manzara ile karşı karşıya olurduk, 75. yıldönümünde, düşünmeğe değer..


Güleser Işık


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;

AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.