Dövize endeksli sözleşmelerin akibeti belirsiz.. Millet coşkuya geldi, dolarları bozduruyor, hızını alamayanlar yakıyor, derelere atıyor, ama dövizli sözleşmelerin tarafları bakımından hukuki sorunlar kapıda..
Kira sözleşmeleri karşılıklı anlaşma ile( sulhen) yeni koşullara uydurulabiliyorsa, sorun yok..
İhtilaf halinde kestirme çözümler bulmak zor... Sözleşmelere müdahale konusu, "sözleşme hukuku"nun kırmızı çizgisi.

Yargıtay, ancak, öngörülemeyen olaylar nedeniyle, edimler arası dengesizliğin ,tahammül edilemez boyutlarda olması halini, nazara alıyor, sözleşmelerin yeni duruma uyarlanmasını değerlendiriyor.
Kritik nokta, özellikle ticari konularda, müddebir, basiretli bir ticari öngörü sorumluluğu.
Ortalık süt limanken, lezzetli kazançların cazibesine kapılıp, önüne arkasına bakmadan , imzayı basmanın bir maliyeti var, ve bu maliyet hukukun korumasında/kefaletinde değil. Orada, piyasa koşulları devreye giriyor, "kar ve zarar kardeştir" az tamah çok ziyan getirir v.s .. gibi ..gerçeklerlerle karşılaşılıyor.
Devlet, bol keseden dövize endeksli mega mukaveleler yaptı, ballı hazine garantileri verdi, bundan sonrası için, milli para edebiyatı yapılıyor da, gayr-ı milli para ile yapılmışlar ne olacak.. AVM'lerdeki dövize endeksli kiralamalara ayar vermek kolay da, kamunun sırtındaki kur riski ne olacak, !!!
İstanbul Emniyeti, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprülerinden , makam araçları dahil araç geçişini, pahalı olduğu gerekçesi ile yasaklamış..
Döviz endeksli Hazine garantisi alan şirketlerin, emniyet araçlarının geçişinde, ücret talep etmeleri ,bu kararda etkili olmuş.
Hazineden ,geçmeyen araç bedeli alan şirketler, emniyet araçlarından ücret talep etmiş..
Milli para, milli sözleşme, milli ticaret, milli emniyet gayr-ı milli ücret v.s..!!!



Necati Karaduman