booked.net
 
 

 

Damat

 TIRIŞKA ÖZETİ - 23/05/2019





ERCAN ERDEM
E-Posta
Zaten gerekçenin böyle çıkacağı belliydi. Hiç okumaya gerek yok, okumak işteyenler sadece 207. ve 210. sayfalara baksınlar. Ben size bir özet yapayım (kafama göre), en azından 212 sayfa gerekçelendirme çalışmasına karşın muhalif şerhlerin 38 sayfa olduğunu belirterek 250 sayfalık bu kitaplaşmış ibret vesikasını bir anlayın.
İlk 11 sayfa AKP nin dilekçesinden alınan, sandık kurullarının oluşumundan, zihinsel engelliler, kısıtlıların oy kullanmış olmasına kadar uzanan iddiaları içermekte.
12. sayfada ise “Gereği Görüşülüp Düşünüldü:” denilerek güya konuya girilmiş yaklaşık 13. Sayfanın sonuna kadar, YSK nın 23 ve 26 Nisan 2019 tarihli ara kararları ile 5 günlük süre vererek İlçe Seçim Kurullarından istemiş olduğu AKP iddialarının soruşturulması taleplerini hatırlatılmış.
13. sayfanın sonundan başlamak üzere Adalar İlçesinden gelen cevaplar ile alfabetik olarak tüm İstanbul İlçeleri Seçim kurullarından gelen cevapları ilçe ilçe sıralamış ki bunlarda 200. Sayfada Zeytinburnu ilçesi ile bitmiş olup, yaklaşık 187 sayfa olarak bu tırışkalık içinde yerini almış.
200. sayfanın sonunda Saygıdeğer gerekçeciler, AKP düşünceleri ve çözümünü teyide başlamışlar. Bu teyit olayını nereden anlıyoruz? “YSK, onlarda sağ olsun haklı kararımızı teyit ettiler .” şeklindeki bir veciz cümleden.

YSK değerlendirmesinin başladığı 201. Sayfanın ortalarında;

“Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, Yüksek Seçim Kurulunun seçilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk halleri hariç olmak üzere, ancak süresi içinde olağan veya olağanüstü itiraz yoluyla önüne gelen itirazları inceleyebilme yetkisi bulunmaktadır.
Diğer yargı mercileri gibi Yüksek Seçim Kurulunun da seçilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk halleri hariç olmak üzere, süresinde itiraz yoluyla önüne gelmeyen bir konuda re’sen karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla inceleme olağanüstü itiraz konuları ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İtiraz konusu ise, Adalet ve Kalkınma Partisinin süresinde başvurusu üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin seçim iş ve işlemleri nedeniyle olağanüstü itiraz yoluyla iptaline ilişkindir.”
denilmek suretiyle bu seçim iptalinin AKP itirazı sonucunda gerçekleştiğinin ve karar gerekçesinin bu talep olduğunu söyleyerek CHP yöneticilerine de bir gönderme yapıyor sanki.
Kısaca, “CHP de ilçe Belediye Başkanlıkları ile Meclis Üyeliklerine Olağanüstü itiraz etmiş olsaydı o zaman elimiz zorlanırdı.” mı demek istiyor nedir? bilemedim.

Daha sonra, bir şekil hukuku düzenlemesi olan Seçim Kanunundan bazı yerleri alarak güya açıklama yapıyor. Tüm eksiklikleri anlatıyor. Bu arada biliyorsunuz “Kanunun ruhu” diye bir şey var hukukta. Kanunun ne demek istediği ile alakalı bir kavram bu. Bu kere de, karşıma “Kanunun asıl hükmü” kavramı çıktı. Bu kavramı şurada devreye sokmuşlar; Sandık kurullarının belirlenmesinde devlet memuru bulunamaması hallerinde yerlerinin nitelik benzerliğine dikkat edilerek doldurulması durumunu ortadan kaldırmak için yapmışlar. Yani, kanun devlet memuru emrediyor ancak bulunamıyor ise kanunun tarif kapsamında tamamlanması emrini de “Kanunun Asıl Hükmünün” dışına çıkılması olarak değerlendirip iptale gerekçe olarak koymuş oluyorlar. Şu kadar devlet memuru vardı ihtiyacın üç katı, nasıl bulamadılar demeye getiriyorlar.
Aslında, “Kısa Karar” diye adlandırılan ana kararın gerekçelerinin kısa kararla bağlı olması gerekirken aceleden olsa gerek kısa kararda unutulmuş, sonradan türetilen, geliştirilen bazı olguların bu gerekçede olması tuhaf bir hukuk problemidir ki; şekil şartına uygun olmadığından iptal edildiği anlaşılan seçimin, kararının ve gerekçesinin şekil şartına uygun olmadığını bu gerekçeciler nasıl izah edebilir acaba ?
Sonunda;
“Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir.” denilmek suretiyle somut tespitlere dayanmayan bir belirsizlik içerisinde “Minareyi, hazırlanmış kılıfa soktular.” Hepimize geçmiş olsun.
“Tezgâh” başlıklı yazımın arkasındayım. Görünen köy kılavuz istemez. Bu seçim anlaşılan odur ki, şeklen iptal edilmiştir. Gerekçenin, hiç bir yerinde çalma, çırpma, hırsızlıktan bahsedilmemiştir. Bu iddiada olanlar ne duruma düştüklerini kendileri düşünsün artık. Hoş, bazılarının suratına tükürsen, yağmura atıfta bulunurlar ya, işte o misal.
Kardeşim, madem YSK hırsızlık tespit edememiş bari siz hırsızlık delillerini paylaşsaydınız, yakalatsaydınız o hırsızı sonra siz de ortak olmayın o hırsızlığa sakın!!!!. Varsa bir hırsızlık, çalma, çırpma, o da Seçimin İstanbul Halkı ve Sayın İmamoğlu’ndan çalınmış olmasıdır.
Gerekçecilere selam olsun, sağ olsunlar, var olsunlar, aman ortadan kaybolmasınlar, çok seçim var daha teyit gerekebilir her an. TDK sözlüğünde “TEYİT” = GERÇEKLEME olarak ifadesini buluyor, dikkatinize sunulur. Yani birileri karar veriyor, sağ olsun birileri de teyit ediyor, yani gerçekliyor. Hakimler kararlarıyla konuşur derler, işte konuştular. Bazıları şakıdı bile.

Not: 38 sayfalık Muhalefet şerhlerini , karşı oyları okumanızı tavsiye ederim.



ERCAN ERDEM


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.