Avrupa Parlamentosu üyesi bir Yunanlı vekil, Genel Kurul kürsüsünde Türk Bayrağını yırtmış..
Yunanlı vekil, herkesin göçmenlerin durumları hakkında ahkam kestiğini, ama Yunan vatandaşların hukuklarını göz ardı edildiği iddiasında bulunmuş..
Vekilin iddiasına göre sorun, yasa dışı göçten kaynaklanıyor ve Yunan halkının %70'i yasa dışı göçe karşı..
Yasa dışı göçün müsebbibi olarak Türkiye'yi ve tepki olarak da , kağıttan da olsa bayrağımızı yırtma cüretini göstermiş...
Ensarlık ve muhaciri himaye metaforu üzerinden milyonlarca insan Türkiye'yi yıllardır mesken tuttu. Türkiye sahilleri üzerinden geçişler oluyor, ağırlıklı olarak Yunanistan bu nüfus hareketlerinden etkileniyor..
Avrupa, Türkiye'nin, nerdeyse bütün Anadolu coğrafyasını ucuz ve süresiz bir konaklama mekanına çeviren- politikasını pohpohluyor, İnsancıl Hukuk üzerinden , bedavadan keyif bağışlıyor,.. ne doğru dürüst masrafa katılıyor ne de kalıcı çözüm için üretilen sınır ötesi projelere destek veriyor..
Muhacir misafirlerimiz, neredeyse Türkiye vatandaşlarından daha ayrıcalıklı bir konumda, korunuyor, kollanıyorlar....
Yemiyor, yediriyoruz, sağlık hizmetleri, eğitim bedava, aş evlerinde, alakart yemek servisini dahi beğenmedikleri, deprem çadırları önünde de nargile tüttürecek kadar kendilerini güvende hissettikleri iddia ediliyor..
Yunanlı milliyetçi ise, "bıktık bu göçmen muhabbetinden" havasında....
Ülke içinde meydana gelen sorunların ötesinde , sınırlarımız ötesinde, uluslararası meşru platformlarda da hakarete maruz kaldık....
Bayrak yırtmak, bir devletin egemenlik alametine hakaret suçu teşkil eder, uluslararası hukukta karşılığı vardır ve bizim Ceza Kanunumuz bakımından da suç teşkil eden bir eylemdir, suç ve suçlu takibatını zorunlu kılar, Kuru sıkı kınamalarla geçiştirilemez...
Bayrağımızın yırtıldığı yer Avrupa Parlamentosudur , üyeleri seçimle göreve gelirler ve üyesi olduğumuz Avrupa Konseyinin teminatı altındadır....
İşi sıkı takip gerekiyor, aksi halde yol olur. İş Mavi Marmara yargılamalarına benzemesin...


Derya Sevimli