booked.net
 
 

 

Damat

 Monşer diplomasisinden, telefon diplomasisine. - 05/02/2020





Faruk Danacı
E-Posta
Akp iktidarı, kendinden önceki TC Dışişleri kadrolarını "monşer" olarak yaftaladı, küçümsedi..
Önemli başkentlere, eski milletvekili ve siyasi kadrolarından atamalar yaptı, ( fetö iltisaklı bir önemli kimliğin kardeşi de dahil) , son olarak da, 17/25 yolsuzluk soruşturmasının şüphelilerinden birini de Prag'a Sefir-i Kebir olarak gönderdi..
Dışişlerinde , parti kaynakları dışında kariyer almış diplomatlar, mesleki anlamda -retorik düzeyinde de olsa-, ayrımcılığa tabi tutuldu .....
Monşer tabir edilen meslek memurları, Dışişleri geleneğinde, en az bir lisana bihakkın, uluslararası konularda müzakere edebilecek kıvamda vakıf- kişilerden oluşurken, yeni yetiştirme / yerleştirmelerin kısm-ı azamisi, teknik direktör seviyesinde, (Mısır Çarşısı satış elemanlarının bir üstü) meramlarını anlatabildiklerine dair videolar sosyal medyada dolaşımda..-
Aradaki boşluğu, Külliye yönetimi "tweetler" ile dolduruyor,
Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından sürekli hale getirilen bir telefon diplomasisi devrede..
Gerek Bakan ve gerekse de Cumhurbaşkanı, hafta sekiz gün on dokuz yurt dışı temaslarda bulunmalarına rağmen, telefon görüşmelerini ihmal etmiyorlar..
Günün belli saatlerinde, "son dakika" haberi olarak, bu görüşmeler ile ilgili alt yazılar yürekleri hoplatıyor..
Bir telefon görüşmesinde, kritik uluslararası ve bölgesel konularda ne kadar fikir teatisi söz konusu olabilir ayrı bir mesele ama, sık kullanılıyor..
Muhtemelen, zaman da kısıntılı olduğu için, kısa cümleler ile "meram" anlatılmaya çalışılıyordur..
Monşerler; uzun ve ağdalı cümleler kurarak, dış politikada sürat kaybına neden oluyorlar, muhtemelen...
Seksenler dizisinde, hemen her bölümde kullanılan bir replik var, Rumelili esnafa komşuları her gördüklerinde "napıyon beyaaa" diye takılırlar, o da cevap verir, " aynı beyaaa"
Telefon diplomasisi, netice bakımından, biraz buna benziyor, karşı taraflarca , hatır sormakla geçiştiriliyor gibi...
Suriyede, İdlib özelinde sınıra yığılan milyonlardan bahsediliyor..
Soçi Astana Adana mutabakatlarında nasıl bir müzakere üslubu belirlendi, bilinmiyor ama, "mülteci" izdihamına yine bizim maruz kalacağımız- ihtimali kuvvetleniyor..
Akp Genel Başkanı, son grup toplantısında , stratejik muhataplarını, dış politika bilgilendirmesi olarak, akp hazırun una şikayet etti, İdlip'te son durumun parlak olmadığını itiraf etti.. dinleyici sırasına doldurulanlar da, çırpıcı çayırında tuttukları takımı destekler gibi, tezahüratları ile kendisine cesaret verdiler.
Askerlerimiz şehit ediliyor, mutabakatlar işlemiyor, dış politikadaki bu üslup sorunu ile netice alınmadığı, ayan beyan ortada,....!! Allah yardımcımız olsun.


Faruk Danacı


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.