Abd ile kısa süreliğine papaz olduğumuz , "papaz"'ın göstermelik cezasının gerekçesi açıklandı..
3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilirken, olay örgüsü ve hukuki nitelendirme arasında ciddi bir tenakuz göze çarpıyor..
Gerekçede , mahkemenin kabulüne göre..( özetle);
Amerikalı din misyoneri, kurduğu kilisede bölücü faaliyetlerde bulunmuş.. Fetö Terör örgütü ile" kazan kazan " tezgahı üzerinden işbirliği yapmış..
Bir mahkeme kararı gerekçesindeki "kazan kazan" prensibi hangi ölçüye tekabül eder, anlaşılamıyor, Ceza kanunu ve CMK 'da "kazan kazan" diye bir kriter yok..
Papazın , örgüt hiyerarşisine dahil Terör örgütü ile işbirliğinin varlığı kabul ediliyor ..
Terör ile mücadele kanununda , sonradan eklenen , hiyerarşı dışı (üye olmadan) işbirliği kavramı, teröe iltisaklı suçlar için , bir kaçış noktası olarak uygulanıyor..
İktidar sözcülerinin tanımıyla , tarihimizin gördüğü en kanlı ve tehlikeli bir terör örgütü ile "kazan kazan" oynayacaksın, örgütün , Türkiye'nin hukuk düzenini alt üst etmesinde işbirliği yapacaksın , ama üye olmadığın için, böyle vahim bir işbirliğinden "çerez " sayılabilecek bir sözde mahkumiyet ile kurtulacaksın..
Bu durumun nedeni, kanun koyucunun,- terör ile işbirliğini, terör örgütü adına suç işleme fiili dışında tanımlaması ve düz üyelikten daha az tehlikeli bir suç olarak kabul etmiş olmasıdır (2006 tarihli "terör suçlusu" tanımı ile ilgili değişiklik).
Gerekçede, gizli tanık değerlendirmelerine de yer verilmekte, "Diriliş Kilisesinin, kürt kökenli Türk ve Suriyelilerden oluşan bir cemaate sahip olduğu ve Papazın kürdi ve kürt kiliselerinin de kontrol ettiğini ve bu yolla , Ypg/Pkk gibi örgütlere yardım ettiğine dair ifadelerine vurgu yapılmakta..
Bu bapta, adı geçen terör örgütlerinin özgürlük savaşçıları olarak tanıtıldığı hususu da yer almakta ve..
Özetle, Dini amaçlı öğretileri aşan bir gayret içinde faaliyette bulunduğu sonucuna varılmaktadır..
Gerekçe; iddianamenin isnadda bulunduğu, "siyasal ve askeri casusluk" suçlamasına yeterli delil bulunmadığının altını çizmektedir..
Sonuç olarak, Abd vatandaşı bir misyoner, kendi çevresindeki kısıtlı cemaate rağmen, hem Fetö terör örgütü ile hem de ayrılıkçı pyg/pkk silahlı gurupları ile amaç ve işbirliği içinde olmuş ve dolaylı olarak da,TBMM'ne karşı darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının, "tek adam " yönetimine geçişi hızlandıracağına dair , misyonun dışında değerlendirmeler yapmış görünüyor.... ..
Ağır sonuçları olabilecek eylemlerin subutuna rağmen, bu kadar hafif bir ceza ile kurtulması ve yurt dışı çıkış yasağı olmadığı için ülkeyi terk edebilmesi, "hükmün adaletini" , benzeri suçlardan yargıalananlar bakımından zedelemektedir..
ülkenin bütünlüğüne ve demokrasisine kasteden örgütlerle iltisaklı fiilerin yargılanması sonucu verilen hüküm ve gerekçesi, vaka değerlendirmesi ve hukuki niteleme bakımından tavzihe muhtaç görünmektedir..



Demir Hanoğlu