booked.net
 
 

 

Damat

 "Toplantı ve Gösteri Hakkı" ve "toplama" yetkisi - 19/11/2018





Vedat sayın
E-Posta
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü hakkı ,AİHS'nin düzenlemesinde temel haklar arasında yer alıyor, AİHM tarafından, ifade özgürlüğü ile doğrudan ilişkili ve çoğulcu demokrasinin ön şartlarından bir olarak kabul ediliyor.. Demokratik rejimlerde şiddete bulaşmayan , kamu düzenini bozmayan toplanma hakkının kullanılmasında sorun yok..
Toplanma hakkı Türkiye gündemine , son olarak, "gezi eylemleri" başlığı altında girdi.. sabaha karşı, gezi parkında toplananlara emniyet güçleri orantısız şiddet uyguladı, toplanma alanı dağıtıldı, toplananlar darp edildi.. devam eden gösterilerde ( can kayıpları oldu)
Gezi olaylaraı, hükümet tarafından bir kalkışma olarak niterleniyor, fetö parmağı aranıyor, işin komik yanı, gezicilerin dağıtılmasındaki ağır tahrikin, fetö yancısı emniyet güçlerince, hükümeti zor duruma düşürmek için yapıldığı iddiaları da eş zamanlı olarak tedavülde...
Geziden "kalkışma" çıkarmak zor olsa da, sonraki yıllarda güvenlik güçleri içinden mebzul miktarda fetöcü öıktı..
Her yer gezi sloganı karşısında her tarafta fetö izi olduğu gerçeği yaşandı..
Bugünlerde , hala gezi eylemleri ile irtibatlı olarak insanlar seher vakti, evlerinden toplanıyor, itham ediliyor..
..
Bir tarafta toplantı, gösteri hakkı diğer tarafta hak kullanıcılarını "toplama tedbirleri" karşı karşıya gibi bir görüntü var..
Toplama gerekçeleri arasında; "Osman Kavala ile birlikte hiyerarşik düzen içinde hareket etme, Gezi Parkı olaylarını derinleştirmek yaygınlaştırmak için toplantılar düzenleme, Gezi Parkı olaylarınıın devamlılığını sağlamak için yurt dışından aktivizm eğiticileri, kolaylaştırıcılar ve profesyonel eylemciler getirtme, yeni medya oluşturmak faaliyetleri içersine girme, biber gazı ithalini engelleme", gibi eylemlerin varlığı gösteriliyor...
Osman Kavala hakkında iddianame henüz düzenlenmediği için, isnad edilen suçlarmaların ne olduğu bilinmiyor, dolayısı ile, hangi eylem ile ilgili bir hiyerarşik düzen söz konusu ,belli değil,,,,
Gezi Parkı olaylarına katılanların büyük çoğunluğu hakkında takibat yok, araya karışan orovakatörler dışında toplantı ve gösteri haklarının kullanan masum insanlar çoğunlukta, bu tarz bir eylemin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının suç olduğu iddiası, iddiacıların kavl-i mücerretinde olup , somut bir delil açıklanmıyor, yurt dışından aktivist veya eğitici getirmek de inandırıcı değil, yurt içinde, gezi olaylarına gönüllü binlerce sıradan insan katıldı.... "yeni medya oluşturmak faaliyeti" gibi bir suç , ceza kanununda veya özel bir kanunda tanımlanmış değil,, "kanunsuz suç olmaz", prensibi gereği bu yolla suç icad edilemaz,, bugün, iktidar tarafından oluşturulmuş ciddi bir medya bloğu var, işleri iktidarı desteklemek, bu nedenle de herhangi bir suçun faili olarak itham edilemezler..." biber gazı ithalini engellemek" de abartılı bir itham,, serbest piyasada , devlet gücü karşısında , kim hangi malın ithalini ne kadar engelleyebilir, sorusunun cevabı havada kalıyor..
Burada, esas sorun; iktidar cenahınca , gezi parkındaki "itiraz " gösterilerinin, , hükümete karşı "darbe" eylemi içinde kabul ediliyor olmasında yatıyor..
Gezi ve iltisakları için yargısız bir hüküm söz konusu,..
2911 Sayılı Kanun'un ilgili maddesi, herkesin önceden izin almadan silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı toplantı ve gösteri düzenleme hakkını tanımış bulunuyor..
gezi parkındaki şiddet içermeyen toplantı hakkı kullananlara saldırının emrini veren vali ve emniyet müdürü fetö'den mahkum oldu ve cezaları kesinleşti..
Gezi olaylarıınm darbe teşebbüsü olduğuna dair bir mahkeme hükmü yok ama, orantısız müdahalenin fetö provakasyonu olabileceğine karine sayılabilecek mahkumiyet kararları var..
Emniyetin açıklamasında," sivil itaatsizlik ve şiddetsiz eylem " başlıklarının kullanılması, kanuni değil, siyasi nedenerin ön planda olduğu şüphesini doğuruyor....
Sonuç itibarı ile, gezi protestosu bir muhalefete tekabül ediyor olabilir ama darbe kalkışması olarak kabulü için yeterli hukuki argüman yok..
Güvenlik endişesi anlaşılabilir, ama, hukuku dışlamanın yeterli gerekçesi sayılamaz....


Vedat sayın


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.