booked.net
 
 

 

Damat

 Eğitimli Rövanş - 24/02/2012





Kemal Işık
E-Posta
Temel eğitim üzerinden rövanş almak, yeni zorunlu eğitim modeli
4 +4 +4 +4, eğer anaokulu eğitimi olarak öncelikli 1 yıl eğitim ilave edilmezse, 4 4 2 gibi bir oyun taktiğine benziyor.
Bu taktik ile 28 Şubat şartlarında ortaya çıkan 8 yıllık kesintisiz eğitimini ortadan kaldırarak, ilk 4 yılsonunda çeşitli eğitim alternatifleri yaratmak suretiyle, mesleki eğitimin ve imam hatip okullarının orta kısmını tekrar aktif hale getirmek amaçlanıyor.
Teknik olarak, klasik eğitim, meslek eğitimi, dönem ve müfredat olarak tartışabilir, her modelin eksikleri fazlaları olabilir.
Burada durum farklı, İmam hatipler üzerinden, geçmişten bu yana yürüyen ezeli görüş ayrılıklarının devamı olabilecek gerginlikler yaşanacak gibi gözüküyor.
Bu sefer, Karargâh siyaset dışında olduğu için, ayrışma toplumda yaşanıyor, TÜSİAD ve bazı eğitim sendikaları, yeni düzenlemenin geriye gidiş olduğunu açıkladı, karşı cephe, İmam hatip kompleksi hortladı cevabını verdi.
İmam Hatip okulları eğitim faaliyetine geçtiklerinden bu yana, siyaset tarafından istismar konusu olmuşlardır.
Sosyal dokumuzun en önemli gerçeği, halkın büyük kısmının samimi dindarlardan oluştuğu hususudur. İmam Hatip Okulları, bu nedenle (ekonomik ve diğer nedenler sıralamada arkalardadır), öncelikle tercih edilmektedir.
İmam Hatip Okullarına, yapılabilecek en büyük kötülüğü, kendisi de samimi bir Müslüman olan rahmetli Erbakan yapmıştır, iyi eğitimli, dindar gençleri bir siyasi partinin milisleri gibi göstermiştir.
Toplum hafızasında, bu okullar ile ilgili olarak; Erbakan’ın , "İmam Hatipler bizim arka bahçemizdir" beyanı önemli yer tutar.
Dini ağırlıklı eğitim almayı tercih etmiş veya aileleri tarafından yönlendirilmiş öğrencilerin okullarını, bir siyasi partinin arka bahçesi olarak göstermek suretiyle, bu okullarda eğitim alan çocuklara çok büyük bir haksızlık yapılmıştır.
Erbakan ve temsilcisi olduğu siyaset, İmam Hatip okullarının dindar yetiştirdiği, diğer okulların "dindar"lık bakımından farklı eğitim verdikleri ayırımını yaparak, bu çocukların kendi siyasi hedefleri bakımından lojistik insan malzemesi olduğunu iddia etmiştir.
Bu kaba ayırımcılık, özellikle 28 Şubat sürecinde, bir başka kaba ayırımcılık (laik-anti laik) ile karşılıklı olarak toplumsal dengeyi bozmuş ve suni bir "ötekiler" kavramı üretmiştir.
Bu iki kategoride meydana gelen cepheleşme, siyaseti doğal mecrasından çıkarmış, ülkenin enerjisini tüketmiştir.

Yaklaşık on yıldır, ülke muhafazakâr, ilerici ve toplumsal uzlaşmadan yana olduğunu iddia eden bir parti tarafından yönetilmektedir.
Bu iktidar, gerek okullaşma oranında, gerek, öncelikle kız çocukları olmak üzere, sağladığı doğrudan gelir destekleri, ücretsiz kitap desteği v.d ile önemli sosyal politikaları hayata geçirmiştir. İktidarını iyice tahkim ettiği bu dönemde, Hükümetin, temel eğitim gibi, çocuklarımızın ve özellikle kız çocuklarının geleceği üzerinden, kaba rövanş hesaplarına girmesi, iktidarın olgunluk dönemine uygun düşmemektedir.


Kemal Işık


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.