booked.net
 
 

 

Damat

 YAP KANUN YOK KANUN - 25/01/2012





HAYDAR ŞARKÖYLÜ
E-Posta
İttihatçılara atfedilen bu söz kanun yapma faaliyetlerini küçümsemek anlamında kullanılır. Sarkozy ve partisinin muhtelif vesileler ile kotarmaya çalıştığı ,"Ermeni Soykırımını yok sayan ifade ve beyanların(inkârın) suç sayılacağına dair kanun bu zihniyeti hatırlatıyor. Sonunda Senato, vekâleten kullanılan oyların çoğunluğu ile tasarıyı kabul etti. Sarkozy, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken alabileceği bütün oyları almak istiyor, ciddi bir ermeni nüfusun varlığı ve bu gurubun birlikte oy kullanma kabiliyeti söz konusu olunca tasarının seçim senesinde kanunlaşması zorunluluğun anlamak mümkün, Başbakana yazdığı ,"tasarıyı açıklayan" mektupta da muhtemelen, siyasi mülahazalar nedeniyle anlayış istemiş olabilir. Sonuçta, En önemli rakibi, I.M.F eski başkanı Dominik Strauss Kahn, New York' ta bir Fransız otelinde kat görevlisine tecavüz iddiası(adli tahkikat sonucu tecavüz olmadığı ortaya çıktı)ile yarıştan düştükten(veya düşürüldükten )sonra, ermeni oylarının varsayılan katkısı ile avantaj elde ettiği düşünülebilir.
Siyasi nedenleri bir kenara bırakıp, uluslararası hukuk bakımından kanunun ne anlama geldiğine bakılacak olursa, ortada temel insan hakları belgelerini hiçe sayan bir yasama faaliyeti söz konusudur.

Batı medeniyeti, evrensel insan hakları temel belgelerinde ifade özgürlüğünü en temel insan haklarından biri olarak düzenlemiş ve tarif etmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi m.19 ifade özgürlüğünü; her ferdin fikirlerini açıklama hürriyetine sahip olduğunu, bu özgürlüğün, memleket sınırları söz konusu olmaksızın, fikirlerin her vasıta ile yaymak hakkını da içerdiğini temel bir insan hakkı olarak belirlemiştir.
Avrupa İnsan Hakları ve temel özgürlüklere dair Sözleşme madde 10; ifade özgürlüğünü; fertlerin görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğü olarak, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, fikir almak ve fikir vermek özgürlüğünü de içermek kaydıyla düzenlemiştir.
Temel insan hakları belgeleri, insan hakları bakımından vazgeçilmez ve devredilemez nitelikteki özgürlükleri tespit edip düzenleyerek ve bu belgeleri ulusal hukukların üzerinde tutarak, hukukun ve demokrasinin bir örnek kurallar içinde gelişmesini ve insanlık barışına katkı yapmasını amaçlamıştır. Bu özgürlükleri Fransa Parlamentosunun yaptığı gibi bir takım siyasal mülahazalar ile eğip bükmek öncelikle uluslararası hukuk düzenini ihlal etmektedir.

Bu özgürlük, bütün özgürlükler gibi kapsamı itibarı ile sınırsız değildir, ifade Özgürlüğün sınırlarını tespit eden ölçüt; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 29 (97) sayılı kararı ile ,""nefret söylemi" kavramı çerçevesinde düzenlenmiş olup,
ırkçı nefret, yabancı düşmanlığı, azınlıklara, göçmenlere saldırgan ulusalcılık, ayırımcılık ve düşmanlık yapan, kışkırtan ve meşrulaştıran her türlü ifade biçimi olarak tanımlanmıştır.
Fransa da kabul edilen kanun'a göre "Ermenilere soykırım yapılmamıştır, tarihi şartlar içinde istenmeyen olaylar cereyan etmiştir,1948 tarihli, Birleşmiş Milletler "Soykırımın önlenmesi ve cezalandırılmasına dair sözleşme "madde 2'de tarif edilen soykırım suçunun unsurlarını taşımamaktadır, Ermeniler bizim insanlarımızdır" demek suç sayılacaktır, bu beyan sadece bir kanaati ifade etmektedir ve hiç bir şekilde, Avrupa Konseyi bakanlar Komitesinin 20(97) sayılı kararında öngörülen ölçütte bir nefret söylemi ihtiva etmez, dolayısı ile yukarıda açıklanan beyanname ve sözleşme düzenlemeleri karşısında suç teşkil etmez. Sonuç olarak, söz konusu kanun, temel insan hakları belgelerinin ifade özgürlüğü hakkındaki düzenlemelerine kesin bir aykırılık taşımakta olup, uluslararası hukukta, "yok "hükmündedir.


HAYDAR ŞARKÖYLÜ


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.