booked.net
 
 

 

Damat

 Anayasa Mahkemesi Yaşam Hakkı ve Devletin sorumluluğu.. - 14/01/2019





Ceyda Kazancı
E-Posta
Anayasa Mahkemesi; vatandaşın can güvenliğini korumada zaafa düştüğü gerekçesi ile idareyi tazminata mahkum ederek, önemli bir içtihat tesis etti..
Kişinin yaşam hakkı en temel hak olarak kabul ediliyor, bu hakka yönelik her türlü saldırının kamu düzeninde müeyyidelendirilerek önlenmesi ,devletin vazgeçilmez ve ihmal kabul edilmez. görevlerinin başında geliyor...
Devletin "cezalandırma" ayrıcalığının temel nedenlerinden biri bu, olması gereken kamu düzeni ancak bu güven üzerinde inşa edilebiliyor.. .
Devlet bu fonksiyonunda zaafa düşerse, kamu güvenliği de sıradan bir retorik olarak kalıyor..
Toplumda baş gösteren fütursuz şiddet tavırları, giderek artan ciddiyette bir toplumsal tehlike arz ediyor..
Özellikle öncelikli korunması gereken bireylere yönelik şiddeti ( kadınlar ve çocuklar) sadece genel bir ruhsal patoloji ile izah etmek , gerçekçi bir tahlil sayılamaz..
Anayasa Mahkekmesi'nin verdiği karar , bu bakımdan yeni bir anlayışın ortaya çıkmasına vesile olacak mahiyette..
Kendisine" kusurlu " bir trafik kazasında zarar veren tarafa açtığı tazminat davasını kazanan kişi ,mahkeme kararının icrası safhasında tehdit ediliyor ve , bu tehditleri ilgili kamu otoritelerine( başsavcılığa suç duyurusu, güvenliğinin sağlanması için , içişleri bakanlığı , Bornova ve Konak kaymakamlıklarına başvurular..) bildirmesine rağmen gerekli korunma sağlanamıyor ve ayağından vuruluyor......
Bir hukuk devletinde, en büyük ikinci şehrinde,mahkeme kararını uygulatmak isteyen bir bireye karşı cüret edilen bu tehdit ve şiddet'in izahı mümkün değil..
Hakkını arama cesaretinden vazgeçmeyen kişi bu defa , yaralanmasında "ihmali" kusuru olan kamuya karşı
Anayasa Mahkemesinde ı bireysel başvuruda bulunuyor.. Burada iki taraflı "ideal" sorumluluk sistemi "kamunun ihmalini" gidermek konusunda devreye giriyor..
Bireyin hakkını aramakta direnmesi ve Anayasa Mahkemesinin konuya yaklaşımı..
Anayasa Mahkemesi; tehdit edilen vatandaşın korunması konusunda , "yeterli ve gerekli önlemleri almayarak" pozitif yükümlülüklerini yerine gerirmeyen , kamu makamlarını suçlayarak, , tazminata mahkum etmiş bulunuyor..
Bu karar kesin ve nihai mahiyette olduğu için, ilgili kamu otoriteleri , bu karar doğrultusunda önlemler geliştirmek zorunda..
Umulur ki, ; alınacak ciddi önleyici tedbirler ile,
Denetimli serbestlik , hükmün açıklanmasını geri bırakma v.d gibi ,cezai sorumluluk konusunda, suçluya "hoşgörü" içeren hükümlerin, toplumsal düzende yarattığı tahribat , bir ölçüde giderilmiş olur..






Ceyda Kazancı


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.