booked.net
 
 

 

Damat

  '28 Şubat'çılardan panik atak hamleleri




Ekrem Dumanlı
16.04.2012
E-Posta

28 Şubat süreci nihayet mahkeme huzurunda.

En ağır psikolojik harp taktiklerinin uygulandığı, tank zoruyla toplumun hizaya getirilmek istendiği bir dönem artık adalete hesap verecek. Tarihi bir sayfa demokrasimiz için. Ne var ki, 'Post modern darbe'nin tabii müttefikleri, tıpkı Ergenekon davasında olduğu gibi, mevzuu sulandırmak için kıvrak hamlelere başladı. Mesela 28 Şubat MGK belgesinin altında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzasının olmasını sık sık dile getiriyorlar. Neredeyse o darbenin siyasi mağdurlarından biri olan Gül'ü darbe yapanlar arasında zikredecekler. Bu kadar insafsızlık olur mu? Cerbezenin dik âlâsı!
Aynı stratejiyi Fethullah Gülen Hocaefendi için de kullanıyorlar. 28 Şubat döneminin medyatik linçe tabi tuttuğu Gülen'i darbecilerin yanındaymış gibi takdim ediyorlar. O darbenin akıl dışı uygulamaları sonucunda 8 sene yargılanan Hocaefendi'yi 28 Şubat'ın destekçisi gibi göstermek akılla vicdanla, insafla tevil edilebilir mi? Neymiş? O günkü hükümeti eleştirmiş ve MGK'nın anayasal olduğunu söylemiş. Bu mudur sizin insaf çizginiz!
O günkü koalisyon hükümetinin birtakım hataları aşikârdı ve maalesef siyaset zamanında doğru hamle yapamadığı için darbeciler başarı elde etti. Hükümetin her iki kanadına da yaklaşan tehlike konusunda yardımcı olundu; ancak onlar meseleye öyle bakmıyordu. Oysa darbe gümbür gümbür geliyordu. Askerin kışladan çıkmasına engel olunmalıydı. Ne var ki koalisyon hükümeti birkaç taviz ve maaş artırımı gibi jestlerle askerin darbe hevesinden vazgeçeceğini sanıyordu. Öyle olmadı maalesef!
İmam Hatip'in orta kısmını kapattılar, özel okulları müfettiş kuşatması altına aldılar. Yurtdışındaki Türk okullarını o ülkelere baskı yaparak kapatmak istediler. Uydurma tutanaklar eşliğinde 160 küsur subay ordudan atıldı. Alınlarına 'irtica' damgası vuruldu ve sivil hayatta iş bulmalarına engel olundu. Andıçlar hazırlandı ve aykırı bulunan sesler iftiralarla yok edilmek istendi. Onca samimi ikaza rağmen iptal edilmeyen Libya gezisi darbecilerin ekmeğine yağ sürdü. Başbakanlık konutundaki iftar da. Elinde asa ile dolaşanlar, tarikat adını ulu orta kullananlar, çeşitli geceler tertip edip tartışma alanları oluşturanlar psikolojik harp teknisyenlerinin işini kolaylaştırıyordu.
Darbe için yanıp tutuşan bazı askerler işler daha da kötüleşsin istiyordu. Pervasızdılar. Başbakan'a açıktan açığa küfredenler çıktı. Sokaklarda tank yürütüyorlardı. 'İrticaın kökünü kazımak için' kanlı darbe yapma eğilimi askerin bir bölümünde çok yaygın ve derindi. Baas tipi bir darbe yapmak gibi, daha vahşi şeyler peşindelerdi. Onların planladıkları daha kanlı bir eylemdi ve en azından 'bir nesil yetiştirecek kadar' işbaşında kalmayı arzuluyordu.
Ne yazıktır ki ta baştan ipin ucu elden kaçırılmıştı; hiç olmazsa tahribatı sınırlı hale getirilmeliydi. Onun için gayret sarf edenler oldu. Siyasi iktidarın istifası da bu yüzdendi. Sistem tıkanmıştı. Daha erken davranıp erken seçime gidilseydi halk sandıkta darbecilere gereken cezayı verecekti. Tıpkı 27 Nisan Muhtırası'nda olduğu gibi. Daha kanlı bir darbe isteyenlerin önüne geçilmeseydi bugünkü demokratik kazanımların hiçbiri olmayacaktı. Sırtında yumurta küfesi taşımayanın bu çetin sınavı anlaması mümkün değil...
Medya maalesef 28 Şubat'ın en aktif silahı, tetikçisiydi. Verilen talimatlar doğrultusunda insanları/kitleleri yok edercesine saldırıyor, korku ve dehşet havası oluşturuyordu. Zaten 15 yıl boyunca medya dünyasının içinden yapılan bazı röportajlar bu ilişkiyi yeterince gözler önüne seriyor.
Her şey, bu kadar ayan beyan ortadayken 28 Şubat'ın mağdurlarını o dönemin failleri ile yan yana göstermeye kalkışmak korkunç bir hatadır. Tarih bunu affetmez. 'O günkü şartlar öyleydi, ne deseler yapmak zorunda bırakıldık' deme yerine ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Bu köşenin ters köşe yazıları;


  Kim panik atakta...!!!!


Keriman Huzur
Anlaşılan Dumanlı, Camianın temsilcisi, sözcüsü sıfatıyla, 28 şubat hesaplaşmasında pozisyon tutmaya çalışıyor...
28 şubatın muhataralı günlerinde, teenni ile hareket eden Camianın bugünün hesaplaşmasında yıpranmasının önüne geçme çabası ağır basıyor..
Kendini gereksiz yoruyor, her dönemin şartları ayrıdır, Camia bugünlere, dalgalı denizlerde dümen tutmadaki başarısı ile geldi, Dumanlı, yöneticilerinden olduğu sistemin gücünün farkında gibi gözükmüyor, esas kendisi panik atakta...


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.