booked.net
 
 

 

Damat

  Ermeni tehciri




Etyen Mahçupyan
19.02.2012
E-Posta

Toplumsal meselelerle yüzleşmekten korktuğumuzda, o meseleyi 'millileştirir' ve bunun bir devletlerarası sorun olduğunu düşünerek kendimizi avuturuz.

Oysa devletlerin toplumsal meseleleri çözme ihtimali son derece zayıftır. Çünkü özellikle ulus-devletleri ayakta tutan ideoloji çatışmadan beslenir ve bu nedenle de olası çatışma ihtimalini canlı tutar. Ayrıca devletler arası ilişkilerde gücün hakimiyeti söz konusu olduğu için, sonucu belirleyen hak ve adalet duygusu değil, yaptırım yeteneğidir. Böylece sorunlar bastırılabilir ama toplumsal meseleler çözülmeden kalır.
Türk/Ermeni meselesi de yüzleşme korkusuna kurban gitmiş durumda. Türkiye devleti bu korkuyu ayakta tutarak bilmeyen, düşünmeyen, devlet bağımlı bir makbul vatandaş üretmeyi sürdürüyor. Bu stratejinin temel aracı soykırım kavramının bir tehdit olarak sunulması... Devlet Ermenilerin 1915'i bir soykırım olarak kabul ettirmeye çalışmalarını, Türklerin algısıyla gerçeklik arasına perde örmek için kullanıyor. Böylece tarih bilmeye de zaten gerek kalmıyor, çünkü pozisyonlar geçmişte yaşanmış olanlara göre değil, devlet eksenli bir faydacılığın içinden alınıyor.
Ne var ki tarihten kaçış zor. İşe soykırım kelimesinin sıradanlığını görmeyle başlanabilir. Nitekim dünyada son yüz yıl içinde, her biri tekil niteliklere sahip olsa da, bu kelimeyi hak eden yüzlerce olay yaşandı. Ayrıca soykırım sözcüğünün yaşanmış olayın basit tanımlaması değil, ona sonradan bir bağlam içinde verilmiş olan ad olduğunu idrak etmekte yarar var. Kısacası herhangi bir zulmü izlediğimizde buna 'soykırım' diyemeyiz. Bu kavramı, ancak benzer nitelikte olan ve aynı niyet ve iradenin sonucu olarak değerlendirdiğimiz bir dizi gözlemi anlamlandırmak üzere kullanabiliriz. Dolayısıyla 'soykırım' kelimesi ontolojik bir niteliğe gönderme yapmaz... Örneğin 'Almanlar soykırımcıdır' gibi bir söz doğrudan nefret suçuna girer, çünkü soykırım ancak bazı somut kişilerin yaptığı bir eylem olarak tarif edilebilir. Buna karşılık 'Almanlar soykırım yapmaz' ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1032
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Bu köşenin ters köşe yazıları;


  Kavramlara takılmak,


Zeliha Öngür..
Ermenilerin 1915te uğradığı felaketi ısrarla soykırım üzerinde tartışmak doğru mu,Soykırım,1948 yılında B.M sözleşmesi ile tanımlanmış bir suç, bütün suçlar gibİ kasd unsuru gerekli,kafilelerin sayısı,önce gidenlerin başına gelenlerden ders almadan kafile göndermeye devam etmek,çapsız ittihatçıların aymazlıkları hepsi doğru,insanlık dışı bir tedbir,bu toprakların ruhuna yakışmayacak acılara yol açtı,düşman ile işbirliği yapmış çetelerin günahını günahsız insanların çekmesine yolaçmanın neresi savunulabilir,tehcir mi soykırım mı,küçük bir kızın yaşadıkları üzerine düşününce ne kadar anlamsız kalıyor,Türkler kadar Ermeniler de(sizin gibi düşünenler) soykırım kelimesinde takıntılı,bir kelime yüzünden gönüller o hassas noktada buluşamıyor,En son Charles Aznavour bırakalım bu "genocide"lafını,aramıza giriyor dedi,kıyamet koptu,bu labirentlerden çıkmak lazım...


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.