booked.net
 
 

 

Damat

  Alkıştan kaçanlar




Ekrem Dumanlı
04.06.2012
E-Posta

Karartılmış bir sahne. Oradan, buradan gelen konuşmalar önce bir fısıltıya dönüşüyor. Ardından derin bir sessizlik hâkim oluyor salona. Sonra sinema filmi tadında çekilmiş bir reklam giriyor devreye. Siyahî bir delikanlı kendi dilinde konuşuyor; Türkçe altyazıdan, ne dediğini anlıyoruz. Hal diliyle bize diyor ki; "Ben ülkemdeki çocuklar kadar şanslı değildim." Diyor ki; "Zor bir çocukluk dönemim oldu." Diyor ki; "Suça da bulaşmıştım."

Görüntülerin ritmi artıyor. Sirenler, polisler, koşuşturmalar, kaçışmalar. Heyecana kapılıyorsunuz. Ancak heyecanın zirvesine ulaştığınız yerde müzik duruveriyor bir anda. Siyahî delikanlı birden Türkçe konuşmaya başlıyor. Hikâyenin seyri değişiyor. Genç, Afrika'nın göbeğinde Türk Lisesi'ne gidişini anlatıyor. Türkçeyle tanışmasını naklediyor. Ve tebessümle parlayan gözler eşliğinde ekliyor: "Bu da gelir bu da geçer, ağlama..."
Reklam bittiğinde etrafıma bakıyorum. Herkeste değişik bir ürperiş. Dünyanın öbür ucundaki bir gencin hayatındaki büyük değişimi düşünüyoruz derinden derine. Sonra az önceki filmde gördüğümüz genç, yavaş ve sakin adımlarla sahneye çıkıyor. Dingin bir ses tonuyla "Merhaba, ben Nicholas." diyor.
O cümleyi duyar duymaz aylar önce yaşadığımız bir tablo geliyor karşıma. Vietnam reklam ajansının sahibi Tibet Sanlıman ve yakın arkadaşı Gürkan Günaydın, bize heyecanla bir reklam projesinden bahsediyor. Küçük bir heyetin meraklı bakışlarına aldırmaksızın heyecanla anlatıyor Tibet Bey. Diyor ki; "Geçen seneki Türkçe Olimpiyatları'nın reklam filmini çekmeye gittiğimde tanıştığım bir delikanlı beni derinden etkiledi. Bu sene, onun hayat hikâyesinden küçük bir kesiti sunalım istiyorum. Eminim, benim etkilendiğim kadar seyredenler de etkilenecek."
Bu teklif cazip geliyor heyete; zira Tibet'in gözlerindeki parıltı gerçek bir hayat hikâyesinin, temiz bir yüreğe ne denli etki yapabileceğini yeterince ispat ediyor.
Ben aylar önce yaşanan o sahnenin çağrışımlarıyla med-cezirler yaşarken Nicholas, sahnede kendi serencamını naklediyor. Öğreniyoruz ki çocukluk döneminde bin bir sıkıntıya maruz kalan bu genç adam, önce Türk okulundan mezun oluyor; ardından da o okulda öğretmenlik yapmaya başlıyor.
Tam hikâye mutlu sonla bitti derken sahneye Beyaz (Beyazıt Öztürk) geliyor. Şimdi siyah ile Beyaz yan yana, iç içe, sevecen, sempatik. Böyle güzelim programlarda bile sunucunun ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Beyaz, çok içten ve gönülden konuşuyor Nicholas'la. Sahnedeki enerji salona dalga dalga yayılıyor. Samimiyet içinde küçük atışmalar, sarılmalar...
Gece boyunca sürüp gidiyor olimpiyat açılışındaki kardeşlik atmosferi. Kimler yok ki açılış töreninde? İş dünyası; Ferit Şahenk ve holdingin üst düzey yöneticileri, Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner, Ali Akbulut, M.Ali Yalçındağ, Ahmet Çalık, Fettah Tamince... Spor camiası da orada. Mesela Avrupa'dan bir yıl men cezası alındığı gün onca meşakkati hiçe sayıp gelmiş Beşiktaş Başkanı Fikret Orman. Fenerbahçe'den pek çok saygın sima. En başta da eski Başkan Vekili Nihat Özdemir. Eski Galatasaray Başkanı Adnan Polat. Neredeyse bütün gazete genel yayın yönetmenleri orada. Enis Berberoğlu, Fatih Altaylı, Eyüp Can, Hasan Karakaya, Akif Beki, İsmail Küçükkaya...
"Bir köşe yazısında bu kadar isim yazılır mı be birader?" demeyin lütfen. Yerim olsa o geceki konukları tek tek burada zikretmek isterim. Zira konukların her birinin değeri başka. En önemlisi de şu: Değişik düşüncelere sahip, değişik kitlelere hitap eden onca farklılık o gün oradaydı. Türkiye sevdası ve Türkçe aşkı, toplumun her kesiminden ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Bu köşenin ters köşe yazıları;


  Kutlu olsun ama."kafama sıkar giderim"' uymamış....


Gülbin Tuzcu..
İktidarla ufak tefek sıkıntılarınız oluyor ama,"kol kırılır yen içinde kalır " düsturu ile idare ediyorsunuz,250. madde ile biraz gerginlik yaşanıyor ama olsun,iktidarla iyi olduktan sonra fazla sorun olmaz,sizler de her iktidarla iyi geçinmek konusunda uzman sayılırsınız,Rahmetli Ecevit ile de iyi geçindiniz, Başbakanlığına destek verdiniz,Türkçe olimpiyatları ,okullar ,hepsi güzel ama,esas uzmanlık alanınız iktidar ilişkileri,Üniversitelerinizde bu konuyu okutacak kadar tecrübe sahibi oldunuz,,bu dersi de anlatabilirsiniz. Kutlama etkinliklerinize katılanlara gelince,işi abartmışsınız,o arkadaşlar yarın başkaları çağırır ,onlara da gider,onlar da iktidar ve güç ilişkilerinden besleniyor,Son söz,barış ,dostluk ,sevgi,hoşgörü diyorsunuz ,"kafama sıkar giderim" şarkısı sizin şablona pek uymuyor,biraz da o taraflara özen gerekir,nice yıllara...


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.