booked.net
 
 

 

Damat

  Cuntalarla nasıl mücadele edilecek?




Ekrem Dumanlı
11.06.2012
E-Posta

CMK'da yapılması düşünülen değişiklikler, demokratik kazanımlar üzerine tir tir titreyen insanlar arasında derin kaygılara yol açtı.

Çünkü darbe ve cunta davaları devam ederken o süreci yakından ilgilendiren bir yasayı değiştirmeye bir anlam verilemiyor. Daha önemlisi; onun yerine ne konulacağı bilinmiyor. Bu nedenle her kesimden insan endişe ile izliyor yaşananları.
AK Parti Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu'nun feryadını gazetelerde okumuşsunuzdur. Hoca, "Özel yetkili mahkemeleri kaldırıp ne yapacaksınız?" diye keskin bir soru yöneltiyor. Sonra da darbe ve cunta davalarını hatırlatarak "Normal mahkemelere mi dağıtacaksınız o davaları?" diyerek ortaya çıkacak kaotik durumu gözler önüne seriyor.
Burhan Kuzu, endişelerinde haksız değil; üstelik yalnız da değil. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, "Bir şeyin varlığından şikâyet ederken, yokluğunda ortaya çıkabilecek problemleri de iyi hesap etmemiz lazım." diyerek, önemli bir tespitte bulunuyor. AK Parti milletvekili ve gazeteci Şamil Tayyar'ın Star'da kaleme aldığı yazıyı dikkatle okumak gerekiyor. Sibel Eraslan'ın ifade ettiği endişeyi, Nazlı Ilıcak'ın ortaya koyduğu kaygıyı, Gülay Göktürk'ün düştüğü şerhleri vs. elbette ciddiye almak lazım. Neden mi? Bu ülkede defalarca darbe yapıldı; darbeciler sandıkta cezalandırılsa bile cuntacılığın hesabı hukuken sorulamadı. Halkın da partilerin de yapacağı sınırlıydı. Hukuk insanlık suçu işleyen darbecilerin karşısına dikilmedikçe hesap sorulmuş olmuyor çünkü. Defalarca muhtıra verildi; muhtıracılar karakola bile çağrılamadı. Binlerce faili meçhul cinayet işlendi; hiç kimse malum failleri bile hesaba çekemedi. Darbe atmosferi oluşturabilmek için yüzlerce kez provokasyon yapıldı; hiçbir irade bunlara dur diyemedi.
Darbecilik, cuntacılık, mafyacılık vs... Hukukun içinde özel ihtisas konularıydı. Sıradan yetkiler kullanılarak bazı güç odaklarını adaletin huzuruna çıkarmak mümkün değildi. Ergenekon davası diye bilinen soruşturma hem hukuk, hem demokrasi tarihimiz için bir dönüm noktası oldu. Daha düne kadar Meclis'e bile, lütfedip hesap vermeyenler(!) adaletin huzuruna çıkarıldı ve haklarındaki suçlamalar tek tek soruldu kendilerine. Ümraniye'de ele geçirilen bombalardan Eskişehir'deki mühimmata, Poyrazköy'de gömülü bulunan LAW silahlarından Ankara Gölbaşı'nda bulunan silah depolarına kadar pek çok gerçekle yüz yüze geldi kamuoyu. Elde edilen bilgi ve belgelerle öğrendik ki, Sarıkız, Ayışığı gibi isimlerle anılan pek çok darbe planlarının gölgesinde yaşamışız yıllarca. Gölcük'te gizli bölmelerde ele geçirilen belgelerden anladık ki Baas rejimine benzer bir diktatörlük için seferber olan bir cunta, yanı başımızda çalışıyormuş. Bütün bilgi, belge ve bulgular eşliğinde süren mahkeme süreçleri bir hayli mesafe aldı. Balyoz Davası'nda sona gelindi mesela. Ancak Balyoz sanıkları (sanki tutukluluk sürelerinden şikâyetçi olan onlar değilmiş gibi) davayı uzatmak için kırk dereden su getiriyor. Ergenekon Davası'nda sona yaklaşılıyor. Malatya'da hunharca öldürülen gayrimüslim vatandaşlarımızla ilgili Zirve Davası hızla ilerliyor.
Tam bu aşamada Özel Yetkili Mahkemelerde (ÖYM) çok önemli değişiklikler yapılacağına dair bilgiler sızıyor basına. Ne hikmetse bu bilgiler önce darbe zanlılarının, "Biz iki aya kadar çıkıyoruz, çoluk çocuğuna kadar hesap soracağız..." gibi laflarıyla duyuluyor. Tam bu bazı gazetelere yansıyan '250. madde taslağı' kuşkuları daha da artırıyor; çünkü bu taslak doğruysa darbe davalarının akamete uğraması kaçınılmaz. Başbakan Erdoğan, darbelerle ve cuntalarla mücadelenin devam edeceğini her fırsatta söylüyor. Şu anki tek teselli bu. Bu teminatın içini dolduracak 'taslak' ise henüz ortada yok.
DOKUNULMAZLIK ŞEMSİYESİ GENİŞLEMEMELİ
Başbakan Erdoğan, ATV'deki programda darbelerle mücadelenin devam edeceğini ifade etti; ancak özel yetkili savcıların MİT krizinde oynadığı rolü de sert bir dille eleştirdi. Buraya kadar problem yok. Pek çok kişi MİT müsteşarının sanık sıfatıyla çağrılmasının yanlış olduğunu düşünüyor. Zaten o yüzden de yasa değişikliği yapıldığında "kişiye özel yasa yapılıyor" şeklindeki eleştiriye çok büyük bir destek gelmedi. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Devlet görevlileri için "Başbakan'dan ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.