booked.net
 
 

 

Damat

  Arena'da başlayan yeni dönem




Ekrem Dumanlı
18.06.2012
E-Posta

Türkçe Olimpiyatları'na katılan ve orada coşkun bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi Türkiye'ye davet etti.

Stadyumdaki heyecanı TV ekranından anlamak mümkün değil. O atmosferi yaşamak lazımdı. Belli ki insanların Hocaefendi'ye hasreti dayanılmaz noktalara gelip dayanmış. Başbakan'ın, "Bitsin bu hasret!" temennisi gözyaşlarıyla karşılandı. O gecenin sabahında hemen bütün gazetelerin manşeti o 'davet' üzerineydi.
Hal böyle olunca herkesin merakı Hocaefendi'nin vereceği cevaba yöneldi. Tabii bu arada ekranlarda büyük büyük laflar ediliyor, yorumlar yapılıyor; hatta Twitter korsanları, iflah olmaz bir 'AKP düşmanlığı' ve 'Hizmet aleyhtarlığı' ile harcamadık mermi bırakmıyordu. Bu kadar müspet bir manzaradan, bu kadar menfi anlamlar çıkarmak, ancak ülkeyi tımarhane yapmak için didinen bizdeki kitlelere mahsus olsa gerek. O gece bir sade vatandaşa baktım; bir de sanal alemin söz cambazlarına. Aradaki fark ne kadar büyüktü! Biri ne kadar samimi ve içtense; diğeri de o kadar yapmacık ve sathi idi.
AK Parti'ye oy veren insanlar da, Hizmet'e gönül veren kişiler de Arena'da ortaya çıkan manzaradan memnundu. Zaten bu büyük kitle sokakta, çarşıda, camide, yani hayatın içinde beraberdi. Tasada, mutlulukta, endişede, sevinçte bir aradaydı. Dünyaya bakış açıları birbirine çok yakın olduğu için 'Cemaat-AK Parti kavgası' diye kışkırtılan ihtilaftan haz duymuyordu. Bu nedenle dostluk adına söylenen her cümle tabanda büyük bir sempatiyle karşılandı.
Hariçten gazel okuyanlara gelince! Onların meseleye çok da iyi niyetli baktıklarını maalesef söyleyemiyorum. İhtilaf olsa sevince gark olup "İşte bak bu adamlar iktidara kafa tutuyor." diyerek yeri göğü inletiyorlar. İttifak olsa 'cemaat'i yandaş diye yaftalamaya üşenmiyorlar. Aslında onlar istiyor ki aynı mahallenin çocukları arasında bir kan davası yaşansın. Daha acısını söyleyeyim: Türkiye'de öyle bir zümre var ki (bu hırçın azınlığın kahir ekseriyeti medyadadır) ne Başbakan Erdoğan'dan haz etmekte ne de Fethullah Gülen'in düşüncelerine saygı duymakta. O yüzden bu konularda yaptıkları analizler objektif de değil, rasyonel de...
Hocaefendi'yi bilenler ondan gelecek cevabı doğru tahmin etti. Hocaefendi, Başbakan'ın davetini 'civanmertlik' olarak değerlendirdi ve "Kendisine yakışanı yaptı." diyerek, vefasını ortaya koydu. Türkiye'ye dönme meselesine başka bir açıdan bakarak, henüz Türkiye'nin bu aşamaya gelmediğini de ifade etti. Bu bakışa da saygı duymak gerekiyor...
İster Başbakan'ın isterse Hocaefendi'nin beyanları 'fitne' için fırsat kollayanları şaşırtmış olmalı. Ancak şaşılacak bir şey yok. Madalyonun iki yüzü var; biri camiaya bakıyor, diğeri AK Parti'ye. Tabii ki AK Parti, Hizmet'in kurduğu bir parti olmadığı gibi; 'cemaat' de partinin bir yan kuruluşu değil. Zaten Hizmet parti kurmaz, her partiye eşit yakınlıkta durmaya gayret eder ve onlarla demokratik hedeflerde beraber olur.
AK Parti de hiçbir zaman camiayı kendi gençlik kolları ya da il teşkilatları gibi görmedi; göremez de. Çünkü camianın bu partiye verdiği destek partizanlık nedeniyle değildi. AK Parti'nin demokrasiye yaptığı vurgu ve cuntalarla girdiği mücadele nedeniyle camia, partiye muazzam bir ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Bu köşenin ters köşe yazıları;


  Kibir ve nefis imtihanı !!


Mert Hasdemir
İktidarın ve camianın Türkiye ile ilgili projeleri var ve Proje/plan tatbikatında farklılıklar olduğu için zaman içinde sorunlar çıkıyor. sonuçta iktidarı geçici olarak paylaşım söz konusu,Türkiye gibi dev bir Devlet aygıtını,işgal etmek,yönetmek ve belli bir yöne götürmek ,o kadar kolay değil,verdiğinizi iddia ettiğiniz muazzam destekle,iktidara % 50 civarında seçmen desteği sağladınız, oy kullananların genel nüfusa oranı ve oy kullanma yönü ile ilgili taşıdıkları kaygıların ne kadarı sizinkilerle örtüşüyor henüz net değil, bu tarafta da sizin koalisyona yanaşmayan ciddi bir kitle var , uzun ince bir yol sözkonusu,bu yol Aşık Veysel'in yolu gibi ,sadece dostluk sevgi yolu değil,iktidar hırsı ile fitne fesada bulaştırılma tehlikesi yüksek bir yolculuk söz konusu olabilir,yol arkadaşlığı önemli, adil olmak önemli,gücün sihrine kapılıp ,sanal sarhoşluklara dalmamak önemli,Yaradan'ın ve onun Resulünün adını her vesile ile zikretmek önemli ama ,yaratılanları,sırf sizin gibi düşünmüyorlar diye hasım gibi görmemek de önemli,kibir ve nefis imtihanından geçiyorsunuz,notlar hem sizin hem de geçici ortağınız için geçerli gözükmüyor..


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.