booked.net
 
 

 

Damat

  FB, KCK, ÖYM-ÖYS’ler, vs…




Cengiz Çandar
29.06.2012
E-Posta


Bir yıldır Türkiye’de milyonlarca insanı yakından ilgilendiren ve adı “Şike Davası” bilinen ama aslında “Aziz Yıldırım Davası” ya da “Fenerbahçe davası” olan yargılamaya bugün nokta konulması ihtimali var.


Özel Yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı önceki gün, kararın muhtemelen bugün verileceğini bildirdi. Bir ihtimal, pazartesi gününe kalabilir.
Süreç, bundan bir yıl önce, 3 Temmuz günü Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın gözaltına alınmasıyla başladı. Aziz Yıldırım, 10 Temmuz günü tutuklandı ve karar aşamasına gelen davada, bir yıldır tutuklu yargılandı.
Bu, başlıbaşına bir “zulüm”dür. Önce içeri attılar, sonra içeri atmalarına meşruiyet sağlamak için “terör örgütü kurdu” iddiasına dayandılar, daha sonra bu iddiaya delil aradılar, ondan sonra bunu bulamayınca “bir iddianame nasıl yazılmamalıdır” diye hukuk fakültelerinde okutulması gereken bir iddianameyle yargılamayı başlattılar, bu süre zarfında hiçbir kaçma şüphesi ve delil karartması ihtimali bulunmadığı halde “isnad edilen suçun ağırlığı”ndan ötürü Aziz Yıldırım’ı tutuklu yargılamaya devam ettiler.
Özel Yetkili Mahkeme, Aziz Yıldırım için beraat kararı verse bile –ki, bu ülkede hukukun zerresi kalmışsa, başka bir karar çıkması mümkün değildir- bir yıl içinde işlenen “hukuk cinayetleri”, en azından milyonlarca Fenerbahçelinin vicdanlarından kolay kolay silinmeyecek.
Milyonlarca Fenerbahçeli, 2011 Temmuz ayından bu yana yazılı ve görsel basında işlenmiş “medya cinayetleri”ni, “yargısız infaz”ı da kolay kolay unutmayacaklar.
Karar henüz verilmiş değil ama davanın seyri ve Aziz Yıldırım’ın tutuklu yargılanmaya devam etmiş olması, Türkiye’nin çok önemli bir kitlesinde “adalete güven”i ciddi ölçülerde zedeledi. Daha doğrusu, “yargı”ya, hatta en doğrusu “ÖYM”ler ve “ÖSY”lere.
 “Yargı”ya, ve doğrudan “ÖYM”lere ilişkin bu güvensizlik, sadece, müthiş bir “yanılsama” yaratılarak adına “şike davası” denilen “Fenerbahçe’ye saldırı” ve “Aziz Yıldırım’ı devirme” davasından kaynaklanmıyor.
Bu güvensizliğin tavan yaptığı yer KCK yargılamaları. Hafta içinde KESK’e yönelen yeni operasyonlara bakılırsa, sivil alanda “devlet koruması” ve “devlet onayı” dışında kalan ne kadar Kürt  varsa, KCK gerekçesiyle içeri atılmış olacak.
28 Şubat’ta Türkiye’de “Müslüman” kimlikli ve “dindar” olmak ne kadar zor idiyse, bugün “Kürt” olmak, KCK yargılamaları ve tutuklama dalgalarıyla öyle bir şey haline geldi ve getirildi.
Sadece Kürtler değil, onlarla ......

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20872654.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.