booked.net
 
 

 

Damat

  Kaybedince anlamak




Ekrem Dumanlı
09.07.2012
E-Posta

Yıllar önce Ankara Kızılcahamam'da, yazı işlerimizle mutat bir beyin fırt ınası toplantısı yapıyoruz. Her defasında olduğu gibi bu sefer de toplantının kısa bir bölümüne dönemin önemli bir siyasî figürünü davet ettik.

İstiyoruz ki yaşanan hadiseleri bir de içeriden dinleyelim. Nedendir bilinmez; konuğumuz mevzuu camiaya getirdi ve orantısız, hatta anlamsız eleştiriler yöneltmeye başladı. Ne yeri doğruydu, ne zamanı; üstelik anlattığı şeylerin, gazetenin yazı işleri ile hiç mi hiç alakası yoktu. Ancak misafire hürmet de boynumuzun borcuydu. Sustuk dinledik. Bazı heyecanlı arkadaşlar meseleye müdahil olmak istedi; oturumu yöneten kişi onlara müsaade etmedi. Çünkü konuyla ilgisi olmayan kişilere yapılan kırıcı eleştiriler nasıl köprüdeki taşları tek tek yerinden sökebilirse, ona aynıyla ya da misliyle cevap vermek de o kadar tahribata sebebiyet verecekti. Katlandık...
Önemli konuğumuz, sabrımız karşısında şaşırmış olacak ki bir ara kendini, "E cevap vermeyecek misiniz?" demek zorunda hissetti. Verilecek cevap yoktu. Gerek de yoktu. Muzip bir gülücükle, "Yoksa kırıldınız mı?" dedi. Belli ki bu tatsız atmosferden o da rahatsız olmuştu. Belki de havayı yumuşatmak için bizi zorluyor, ne düşündüğümüzü öğrenmek istiyordu. O ısrar karşısında, "Bizim dostluğumuzun kıymeti, kaybedilince anlaşılır." demek zorunda kaldım. Hayretle yüzüme baktı. "Çok ağır oldu." dedi. Bu sefer de biz üzülmüştük. Ancak gerçek tam da bu cümlede gizliydi...
Aslında hayatın kendisi, sahip olma ile kaybetme arasında çizilen bir çizgiden ibaret değil mi? Gençlik elden gitmeden o dopdolu günlerin değerini bilmek kolay olmuyor. Sağlığımızı kaybetmeden vücudumuzun muazzam bir sistem içinde saat gibi nasıl işlediğini fark edemiyoruz. Medyatik şöhretin göbeğinde her dem gündem olan kişiler, kalabalıklar arasında geçen her günün sonunda biraz daha yalnızlaştığını çoğu kez anlayamıyor. Hülasatü'l hülasa: Ölüm gelip kapımızı çalmadan hayatın her bir saniyesi itibarıyla ne kadar büyük bir emanet olduğunu anlayamıyoruz çoğu kez.
DÜŞÜNCE TEMBELLİĞİ YAŞIYORUZ
Samsun'da yaşanan selin geride bıraktıklarına bakar mısınız? Dere yatağına yapılan TOKİ evleri üzerine söylenmedik söz kalmadı nerdeyse. 12 kişi hayatını kaybettikten, geride onca gözyaşı bıraktıktan sonra bu konuşulanların pek de anlamı kalmıyor. Dahası açıklama yapmak isterken kırıp dökmelerin yaşanması... Ortada bir felaket varsa önce ve mutlaka o acı paylaşılmalı. Ardından yapılacak teknik açıklamalar hem makul bir çerçeveye oturtulmalı hem de kamu vicdanı tarafından kabul edilebilir bir izaha sahip olmalı. Samsun'da yaşanan selden sonra insanların kafasını kurcalayan bir soru var: İstanbul başta olmak üzere pek çok yerleşim merkezinde insanlar dere yatağı üzerine kurulu evlerde yaşıyor. Vaktiyle bu mesele yine medyatik gündem olmuş ve boşaltılacak mekânlardan bahsedilmişti. Felaket sonrası söylenen onca şeyden sonra verilen sözler gerçekten de yerine getiriliyor mu?
Sadece sel mi? Deprem meselesi de öyle. Yer sarsıldığında insanların yüreği ağzına geliyor ve çözüm paketleri art arda açıklanıyor. 'Kentsel dönüşüm' üzerine TV ekranlarında sarf edilen lafları toplasanız koca bir ansiklopedi eder. Nerede o muhteşem 'dönüşüm'? Sadece İstanbul'da 981 kişinin hayatını kaybettiği Körfez Depremi'nin üzerinden 13 yıl geçti; hâlâ aynı riskle iç içe bu muhteşem şehirde yaşayanlar. İyi niyetli gayretlerin önünde o kadar çok engel var ki! Hane sahiplerinin ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.