booked.net
 
 

 

Damat

  Bu sefer suçüstü yakalandın matruşka




Ekrem Dumanlı
27.08.2012
E-Posta

"Siz burada sünepe sünepe oturun; Kızılbaşlar, Büyük Cami'yi bastı!" Böyle dedi gür sesli gür bıyıklı bir adam. İn miydi, cin miydi; anlaşılamadı. Ne o günden önce gören olmuştu adamı bu şehirde ne de o günden sonra. Ne var ki o meçhul adamın attığı kıvılcım pek yaman çıktı, dalga dalga büyüdü ve "Alevi dükkânları" o günün sonunda kül oldu. Şehrin önde gelenleri bile engel olamadı o vahşi yangına.

"Canlar! Daha ne durursunuz; köylerimizi yerle bir etmiş bu Yezidler!" diye bağırırken bir pos bıyıklı karayağız bir adam, daha bir kurşun bile sıkılmamıştı o mahallede. Sonra hiç susmadı silah sesleri; çocukların çığlık çığlığa feryat etmesine, gözleri kan çanağına dönmüş anaların inilti dolu bekleşmesine aldırış etmeden. O saatten sonra ne dedeler engel olabildi çıkan hadiselere, ne nineler...
Bir kahvene tarandı alt sokakta; üst mahallede gençler alelacele bir araya geldi. İçlerinden biri 'Kana kan intikam' diye haykırdı var gücüyle. Silahlarını kuşandılar düşmanla savaşacakmış gibi. Oysa yukarı mahallenin çocuklarıyla bin kez maç yapmış, bin kez düğünlerde çiftetelli oynamışlardı. Az sonra "Yandım anam!" deyip yere yığılan genç adam, tetiği çeken gencin evinde ders çalışmış, yemek yemişti vaktiyle...
Gecenin alaca karanlığında toplanan başı gözü atkılara sarılmış adamlardan en kısa boylusu konuştu önce, "Sendika başkanımıza kurşun yağdırdı bu namertler! Kanı yerde mi kalacak?" Sonra kızgın bakışlar eşliğinde hükmünü verdi: "Bu gece sönecek o ocak!" Ocak'ta köyden gelip yatılı okuyan meslek lisesi talebeleri sigara üstüne sigara içiyor, 'komünist saldırıya' karşı tedarikli bir vaziyette bekleşiyordu. Afganistan'da olduğu gibi bir sabah Sovyet tankları ile burun buruna geleceklerini düşünüyorlardı. Nasılsa Babrak Karmal gibi, Kızıl Ordu'yu ülkeye davet edecek "bir sürü Moskof uşağı" vardı. Aslında yaklaşan gerçek başkaydı. Biraz sonra kurşun yağacaktı üzerlerine ve yatılı eğitim hiç bitmeyecekti.
80'li yıllara böyle kâbuslarla girdik. Katliamlar, suikastlar, faili meçhuller. Kanlı 1 Mayıs olayı, Bahçelievler katliamı, 100'den fazla insanın hayatını kaybettiği Maraş olayları, MHP'li Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın, eski başbakanlardan Nihat Erim'in, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin öldürülmesi... Günde en az 40 insan ölüyordu. Olayları tertipleyenler kimin nasıl tepki vereceğini biliyor, sürekli sinir uçlarına dokunuyordu. 5 binden fazla insanımız o hengâmede hayatını kaybetti.
Ve bir gün darbe oldu. Zaten bütün komplo olağanüstü bir yönetime geçmek içindi; zira o tür bir ara rejim olmadan uluslararası güç odaklarının taleplerini karşılamak mümkün değildi. Olan yine bu ülkenin evlatlarına oldu. 650 bin kişi gözaltına alındı. On binlercesi darbeciler tarafından işkence gördü. Neye yaradı? "Milliyetçi Türkiye" mi kuruldu; ya da "halkların kardeşliği" mi tesis edildi?
80 darbesinden sonra sağ-sol kavgası bitti. Zaten suni idi. Abartılmıştı, kışkırtılmıştı, çıldırtılmıştı. Genelde hepsi işçi-memur çocuğuydu. Oyuna getirilmiş, sokağa dökülmüştü. Zaten bu yüzden kısa zamanda kan davalı sanılan o insanlar yeniden dost oldu, ortak oldu, akraba oldu. Duygularına ve tepkilerine yenik düşen kitleler bu millete tuzak kuranların işini kolaylaştırmıştı. Demokrasiyi askıya alanların arkasındaki güçler hem ülkeye hem bölgeye yeni bir senaryo yazdı. Ve yazık oldu!
Uzatmayayım; benzer senaryoları 28 Şubat'ta da gördük, 27 Nisan sürecinde de. Yalan yanlış bilgiler ve korkunç senaryolarla insanların kalbine korku salındı. Psikolojik harp ajanları kılıktan kılığa girdi yeniden. Sular biraz durulduğunda beliren manzara daha öncekilerden farklı değildi: Meğer memlekette 50 milyar dolar buharlaşmış, meğer "vatanperver görevliler" bazı ülkelere ihale dağıtıp 'ittifak'ı sımsıkı perçinlemişti...
Şimdi aynı tuzak Kürtler üzerinden kuruluyor. Allah tanımayan, kitap bilmeyen, peygamberden haberdar olmayan bir örgüt, bayramı kana buluyor. Ne insaf kalmış bu katillerde, ne vicdan. Ama bir mantığı var yaptığının. Bunu görmemek için ya ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.