booked.net
 
 

 

Damat

  Terörle topyekün savaşabilmek için




Ekrem Dumanlı
03.09.2012
E-Posta

Yeni bir sürecin tam ortasındayız. PKK dışarıdan ve içeriden elde ettiği destekler eşliğinde terörü tırmandırıyor.

Görünen o ki daha da tırmandıracak. Gaziantep'teki katliam halka gözdağı vermek içindi. Şemdinli'deki kalkışma güvenlik güçlerinin moral ve motivasyonunu bitirmeyi hedefliyordu. Aynı zamanda halkı birbirine kırdırmak için ağır tahrik yapılıyordu. Uludere'deki zoraki yanlıştan sonra askerin elini kolunu bağlamak için var gücüyle seferber oldu, bazı güç odakları. Uludere'de bir hata yapıldığı açık; ancak bu hata, terör örgütü ile yapılması gereken etkin mücadelenin önüne geçmemeliydi.
Eylül ayını eylem ayı ilan etti terör örgütü. Güya 'Arap Baharı'nı modellediler. Halkı asker ve polisin önüne yığmayı planlıyorlar. Güvenlik güçleri halkın üzerine ateş açmazsa, kendileri ateş açacak. Bu planların deşifre olduğunu bilmiyormuşçasına konuşup PKK'yı aklamaya çalışanlar ya toplumun zeka seviyesini hafife alıyor; yahut başka bir amaç için çırpınıp duruyorlar.
Her defasında bir fırsat yakalayıp PKK ve KCK'yı destekleyenlerin terörle fiilî mücadeleyi "güvenlikçi zihniyet" diye yüklenmeleri hem teröriste cesaret veriyor; hem terörle mücadele edenin azmini kırıyor. Demokratik bir devlet tabii ki güvenlik ile özgürlük dengesini kuracak. Özgürlükçü olmak, teröriste boyun eğmek anlamına gelmez. 'Güvenlikçi' olmak da hukuk sınırlarını çiğneyerek devlete terör estirme hakkı tanımaz. Dengeli olmak için meselenin her boyutuna ayrı ayrı bakmak ve her alanda doğru adım atmak gerekir.
Şu anki manzara açık: Terör örgütü bir yandan vurkaç saldırılarına devam ederken diğer yandan da alan işgal etmek üzere yerleşim merkezlerini hedef alıyor. Bir çeşit meydan okuma bu. Karakol basıyor, şehri istila etmeye yelteniyor, sivil insanları haince katlediyor. Devlet ne yapacak? Elbette bu şer güçlerin nefes borusunu tıkayacak. Onlara destek veren ülkelerin hamlelerini boşa çıkaracak.
Böylesi kritik bir dönemden geçerken devletin alacağı pozisyon çok daha büyük önem kazanıyor. Öfkeye kapılmayacak mesela. Kanun dışına çıkmayacak. Kürtleri ayrı bir tahrikle, Kürt olmayanları ayrı bir kışkırtmayla sokağa dökmek isteyen ajanlara, provokatörlere fırsat vermeyecek. Devlet, her bir vatandaşını şefkatle, adaletle bağrına basacak. Basmak zorunda. Ancak istihbarat teşkilatlarının oyuncağı haline gelmiş örgütlerin bileğini bükmek de devletin boynunun borcudur. Ve Türkiye bu güce sahiptir. Ne var ki Türkiye, önümüzdeki çeyrek asır için sürüklenmek istendiği noktayı iyi görerek kendi planını kendisi yapmak zorunda.
Ankara'nın yollarını aşındırıp "müzakere" diyenler; bir diğer yandan da terör örgütlerine vur emri veriyor. Güya anarşi büyüdükçe elleri güçleniyor. Güya halk ne kadar bezgin bir psikolojiye mahkûm edilirse örgütün pazarlık gücü artıyor. Güya örgüt kan döktükçe kazanımlar elde ediyor ve Ankara terör örgütüne boyun eğiyor. Ne yazık ki aklı başında sanılan bazı adamlar bile bu söyleme teslim oluyor ve ortaya çıkan atmosfer "çözüm"e değil, kördüğüme sebep oluyor. Eşzamanlı bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğu kesin. Hem demokratikleşme konusunda devlet en küçük bir tereddüde mahal vermeden adım üstüne atacak, hem de terör örgütünün belini kıracak. Dünyanın her yerinde terörle böyle mücadele edilir.
Bu arada vatandaşa da büyük bir sorumluluk düşüyor. Hiçbir kimse ya da kuruluş güvenlik güçlerinin görevini üstlenmeye yeltenmesin. O zaman anarşi çıkar. Bu, sadece bir partinin meselesi değil. Bazı kurnaz lafazanlar meseleyi tamamen politize ederek bir 'AKP karşıtlığı'na dönüştürmek istiyor. Yanlış! 30 seneyi aşkın bir zamandan beri yürütülen mücadeleden topyekûn ders çıkarmak gerekiyor.
Medyada yer alan bilgilere göre eylemlerin neredeyse tamamında emri "PKK Merkez Komitesi" veriyor. Onlarca olayda, binlerce cinayete karar verenler de bunlar. Peki kim bu adamlar? Hayaletlerden bahsetmiyoruz. Adları sanları belli bu kişilerin: Murat Karayılan, Cemil Bayık, Sabri Ok, Sofi Nurettin, Fehman Hüseyin, Duran Kalkan, Mustafa Karasu... 30 senedir örgütün başında bu adamlar var. İsimleri, ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.