Sayın Ahmet Hakan’ın bugünkü köşesinde küçük bir başlık “Ne oldu ona?” bu başlık altında bir hatırlatma yapmış sayın Hakan “açarız kapıları göndeririz mültecileri” diyenler vardı hani” ne oldu? , “Ne iş?” diye soruyor.
Tabi böyle uyuyanların çokça bulunduğu bir ülkede uyutanların bulunduğu yadsınamaz.
“Ne oldu?” sorusuna cevap “yemedi” olmalı herhalde.
Bu vesileyle aklıma Membiç geldi, “Ne oldu Membiç’e?, Ne oldu “Fırat kalkanına”?, Ne oldu? “Fırat’ın batısına geçemezler’e.”, Ne oldu? “ÖSO” ya, Ne oldu? “El Bab’a” , Ne oldu?, ÖSO’na verilen silahlara ne oldu?
Ne oldu?,................................ ve Ne oldi? Ne oldu? Diye sormamıza gerek var mı? bilemiyorum. Hep aynı şeyler oluyor ve ben hep uykudayım.

Bu arada, aklıma Zeki Yeşildağ geldi bir anda, bugünkü Hürriyet gazetesine baktım, Es medyanın kim tarafından alındığı hakkında bir haber göremedim

Sayın Ahmet Hakan 13 Ağustos 2017 tarihli köşesinde aşağıdaki başlığı ve resmi kullanmış.

“İLHAN KESİCİ DE DEĞİL MÜCAHİT ARSLAN DA DEĞİL
TÜRKİYE gazetesinde yazıp çizen biri, bu fotoğrafı yayınlamış.
Fotoğrafta Erdoğan’ın yanında görünen kişinin “İlhan Kesici” olduğunu iddia ediyor.
Fehmi Koru da konuya girmiş. O da fotoğrafta görünen kişinin Erdoğan’ın danışmanlarından Mücahit Arslan olduğunu iddia ediyor. İkisi de yanlış. Fotoğrafta görünen kişi 1990’ların sonunda Erdoğan’la birlikte hareket etmeye başlayan ve Kesici’ye benzerliğiyle bilinen eski ANAP’lı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Zeki Yeşildağ’dan başkası değil.
Bu arada...
Eski dostum Zeki Yeşildağ!
Nerelerdesin yahu! “

Sayın Hakan yazının sonunda eski dostu Zeki Yeşildağ’a seslenmiş. Zeki Yeşildağ Sayın Ahmet Hakan’ı aradı mı? Nerelerde olduğunu bildirdi mi? Bilemiyorum. Ancak, bugünlerde Yeşildağ soyadından bir ses çıktı. Artık Zeki Yeşildağ’ın nerede olduğu belli yani camiadan biri oldu artık.
Basından öğrendiğimize göre Star, Akşam ve Güneş gazeteleri ile 24 ve 360 televizyonlarının bünyesinde bulunduğu Es Medyanın yeni sahibi Hasan Yeşildağ olmuş. Hasan Yeşildağ kim? Zeki Yeşildağ’ın ağabeyi.
Sonuçta Havuz medyası dedikleri mecralar topluluğu ile diğer bazı mecra toplulukları galiba bir şekilde konsolide ediliyor. “Ne oldu?” sorularıyla ileride daha fazla karşılaşabilmek için yayın alanlarının çoğalması lazım. Yeni mecralar lazım, yeni yazarlar lazım ki; ninni kıvamında işkembeyi kübradan söylenen sözler yerini bulsun. Hatta sermayeyi devralacak kötü gün dostları da lâzım.
Bakalım Zeki Yeşildağ üzerinden eski dosta bir teklif gidecek mi?
Yakında medya da konsolidasyon çerçevesinde bir değişik yeniden yapılanma olur mu? Bunu da önümüzdeki aylarda hep beraber göreceğiz. Seçimler için kartlar karışıyor. Bakalım kimler sağ gösterip sol vurabilecek ?





ERCAN ERDEM