Yargı bağımsızdır, bizde yargıya müdahale edilemez, kilişesi bir kere daha, "yer ile yeksan" oldu..
ABD yetkilileri, Avrupalı dostlarımız, özellikle Fetö çetesi ile ilgili iade taleplerinde ; "yargı işini yapıyor" mazeretine sığınmayı severler, güzel sözlerdir, retorik olarak kulağa hoş gelir.
Duyan temiz kalpli saf yurttaşlar da inanır.
Aynı şeyi biz de yaparız, bizden sanıkların iadesini, tutuksuz yargılanmasını isteyenlere, "yargının bağımsızlığı" üzerinden , dem vururuz..
Karşılıklı bir tiyatro oynanır, zamanı geldiğinde de, gereği yapılır.
Başbakan, Almanya gezisinde, uzun süredir tutuklu bulunan ve henüz iddianamesi hakkında karar verilmeyen DW muhabiri ile ilgili olarak, aynı yönde taleplere muhatap oldu.
Başbakan, bu sefer, amiyane tabiri ile direnemedi, "iyi şeyler olabilir" mealli, müjdeleme yaptı.
Aradan iki gün bile geçmeden, iddianame kabul edilip, muhabir tahliye edildi.
İşin komik tarafı, söylenen o ki; kararın içinde tutuklu yargılama talebi var. Ancak adamcağız salıverildi, yine söylenen o ki; salıverilen DW muhabiri bunun bilincinde ve hemen karısıyla birlikte evine uğrayıp özel uçakla yurt dışına gidiverdi. Sonra ne oldu? Enteresan bir şekilde adı geçen muhabir için tutuklama kararı verildi. Reisin de sevdiği bir laf var ya hani, "Atı alan Üsküdar'ı geçti." nasıl geçti?, nasıl oldu?, falan bile denilemedi yani, şipşak iş bitirildi.
Sonuçta, durum anlayana ortadadır ve anlamayan için anlaşılması gereken de son cümle olarak şudur;
Yargının bağımsız olması iyidir, Hukuk Devletinin vazgeçilmez bir gereğidir. Ama tiyatrosu , "Mülk" için hayırlı sonuçlar vermez.


Adaletli Yargıç