Cumhurbaşkanına hayranlık düzeyinde biat etmiş olanlar, duygularını ifade etmekte her vesileyi kullanıyorlar..beşeri bir reflekstir yadırganmamalıdır..
Cumhurbaşkanı, sürekli olarak ve cesaretle, islami kimliğini siyaseti ile bütünleştiriyor, dünyanın her yerindeki müslümanlar ile ilgili sorunlu alanlara "rabia işareti" ile müdahil oluyor....
Orta doğunun labirentlerinde kaybolmaya yüz tutmuş Müslüman Kardeşler hareketine can suyu verdi, yaşatma mücadelesine devam ediyor ve bu mücadelenin sadece orta doğuda değil, dünya ölçeğinde bayraktarı.
Dünya egemenlerinin her türlü hile ve entrikasının kol gezdiği orta doğunun en ücra sokaklarında, karşılığı var..
Türkiye'nin yarısı ile, siyaseten kurduğu ilişkiyi, sosyolojik düzeyde, neredeyse, ortak bir yaşam biçiminde geliştirme aşamasında..
Diğer Türkiye'nin ise, kendisi ile ne bu dünyaları ne de öbür dünyaları uyuşmuyor.
Kimliği ile, Trakya karpuzunu ortadan keser gibi, Türkiyeyi ikiye bölmüş durumda..
Kabul edilse de , edilmese de;
Siyasal ve sosyolojik gerçek, bugün için, yaklaşık olarak bu kıvamdadır.
Siyaseten "reis" olarak telakki ettikleri liderleri için gazilik ünvanı teklifi Cumhurbaşkanının siyasette katettiği merhaleler bakımından kayda değer olmayan bir tevazu içermekte olup, hakkını yeterli seviyede teslim etmemek tehlikesi taşır.
Hilafetin Ilgasına Dair Kanunun Birinci Maddesine göre, Hilafet, Hükümet ve Cumhuriyetin mana ve mefhumunda esasen mündemiçtir.( içindedir, saklıdır.)
İslam alemi, kendisini dünya ölçeğinde bir güç olarak ortaya koyacak çapta siyaset ve liderlik üretemedi.
Cumhurbaşkanı, kendi inancı içinde bu mücadeleyi yapıyor, doğru yapıyor, yanlış yapıyor, gücü yeter, nefesi yetmez , ayrı bir konudur.. ..
Real politik budur, gazilik, mareşallik teferruat ölçüsünde bir önemi haizdir.


Bünyamin Zaloğlu