Akil insanlardan bazıları "uyuyan hücrelerin uyanışı" gibi ,, Demokrasiyi geliştirme misyonlu bir kurulşuşun organize ettiği toplantıda ortaya çıktı..
Akil insanların ,Demokrasinin standartları bakımından, içerde herhangi bir ciddi itirazları bulunmuyor..
Demokrasi anlayışı ile ilgili bir mesele olduğu için, tutumlarında , eleştirilecek bir yan yok..
Mevcut iktidarıa, "tahkimat sürecinde" ciddi destek verdiler, en önemli iç politika hamlesi olan açılım politikalarında aktif sorumluluk aldılar, zaman içinde , bazılarının yolları ayrılır gibi oldu, ama zihniyet ve amaç beraberliğinin kaybolduğuna dair bir işaret de görülmedi..
Dolayısıyla son Oslo toplantısını, iktidardan bağımsız bir demokrasi hamlesi olarak düşündürecek yeni bir argüman da yok... ..
Birinci açılım projesi de Oslo'da yürütüldüğü için, "hadi bir tur daha dönelim , bakalım bu sefer nasıl bir sonuç çıkar", varsayımı, konuyu izah etmede yetersiz kalır..
Organizasyonu yapan kuruluşun sicili ve ajandasını uzun boylu değerlendirmenin yarar bulunmuyor,, bilinen benzer kuruluşlarının tipik özelllikleri ile malul ve mücehhez..( İngiltere merkezli ve pkk terör örgütü ile iltisaklı olduğu iddiaları basında yer aldı)..
Burada , önemli olan, açıklanan gündemdeki "demokrasinin kapsayıcılığı ambalajında, çözüm sürecinin tekrar masaya yatırılması" hususunun inandırıcılığı..
Avrupa Konseyine de danışmanlık yapan, Venedik Komisyonu, ancak Hukuk yoluyla gerçek anlamda bir demokrasinin tesisinin mümkün olabileceği tezine dayanıyor.. Ön şart olarak da yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını öngörüyor.. Özetle ; Avrupa kıta demokrasisi hukuk sütunu üzerinde inşa edilmiş bulunuyor,
Hukuk standartlarında sorun olan sistemlerde, demokrasi tarifinin eksik ve yetersiz kaldığı, tartışma dışı bir gerçek olarak kabul ediliyor.. Bu gerçekten her türlü sapma, " gelişmekte olan ,demokerasi benzeri, taklit , " gibi kavramlarla tanımlanıyor..
Türkiyede yargının işleyişi ve hukukun hakkaniyet ölçütlerinde tatbiki konusunda zaafiyet örnekleri çoğalıyor.. AİHM kararlarının dahi dahi iç hukuka yansımasında sorunlar var..
giderek yaygınlaşan ,yayın yasağı kararları, şeffaflığı ve kamunun bilgi alma hakkını perdeleyici sonuçlar doğuruyor..
Oslo'daki buluşma, çözüm sürecinin restorasyonu veya ihyası gibi gözükmüyor, demokrasinin gelişimi konusundaki Türkiye örneğini merak eden, uluslararası kamuoyundan da bahsedilemez.. , ..
Seçim arefesinde, etnik köken hassasiyeti taşıyan seçmeni etkileme çabası gibi duruyor ve fena halde sırıtıyor..

Feryal Güneş