booked.net
 
 

 

Damat

 İfade Özgürlüğü, Anayasa Mahkemesi ve Malazgiritli akademisyenler..!! - 31/07/2019





Hande Güçlü
E-Posta
İfade Özgürlüğü , imzacısı olduğumuz ve yargı organının denetim yetkisini kabul ettiğimiz Avrupa Sözleşmesince temel bir insan hakkı olarak kabul ediliyor..
Sözleşme m.10; İfade Özgürlüğü başlığı ile; "Herkes" öznesi ile, ayrımsız bir özgürlük alanını tarnımlamakta......
Bu özgürlük, toplumun ilerlemesi ve insanın gelişimi için esaslı koşullardan olan demokratik toplumun ana sütunlarından biri sayılıyor..
Hukuk düzenine tercüme edililecek olursa, işbu özgürlük kural olarak her ifadeye uygulanabilir bir normatif erk'e tekabül eder..
"Handyside" kararı ile kılavuz içtihat haline gelmiş, her türlü çarpıcı, rahatsızlık veren, haber ve düşünceler bakımından da uygulama kabiliyeti olan, hoşgörü , açık fikirlilik gereği ve demokratik toplumun olmazsa olmazıdır..
İfade özgürlüğünün iğdiş edildiği bir toplumun demokratik olma vasfı kadük hale gelmiş olup, Avrupa Sözleşmesi'nin başlangıcında hedeflenen Demokrasi kavramından da söz edilemez....
İfade özgürlüğüne yapılan kamusal müdahalenin; bir "toplumsal ihtiyaç" baskısına karşılık gelmesi ve özellikle izlediği amaçla orantılı olması zorunludur..
İfade Özgürlüğü bakımından devletin birincil yükümlülüğü, özgürlük alanına müdahale etmemekten ibaret negatif anlamda bir yükümlülük olup,
ayrıca, bu özgürlük alanında,, sadece belirli bir tehdite karşı önlem almakla sınırlı olmayan, ifade özgürlüğü alanında düzenlemeler yapmak pozitif yükümlülüğü de göz ardı edilemez....
Barış akademisyenleri davasında, süreç, "korunması tartışmalı ifadeler" iddiası ve ithamı etrafında ilerlemiş, mahkumiyetler, işten çıkarılmalar ve bir dizi özgürlük kısıtlayıcı müeyyideler gündeme gelmiştir...
Sonuçta, Anayasa Mahkemesinin incelemesi sonucu, anılan tartışmalı ifadeler bakımından, oydaşma , eşitlik ile sonuçlanınca , Başkan'ın oyu ile özgürlükçü yorum yönünde biri çtihat oluşmuş bulunuyor....
Bu karar,, AİHM tarafından, ifade özgürlüğüne müdahale, sınırlama ölçütleri olarak kabul edilen,
" tarihi gerçekleri inkar söylemi", "demokratik rejimi yıkmayı hedefleyen fikirler", "ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğü içeren nefret söylemi", ve " dinsel kin ve nefretiçeren söylemler" içermeyen, "bildirinin", ifade özgürlüğü koruması içinde olduğu gerçeğini ve hak ihlallerinin giderilmesi yükümlülüğünü ortaya koymaktadır..
Bu kararın sonucu olarak, birinci vahim gerçek;,
Hak ve özgürlükler bakımından iç hukukta nihai karar mercii olan Anayasa Mahkemesinin, bu kadar kritik ve AİHM içtihatlarında istikrar kazanmış bir konuda, Tekirdağ karpzu gibi ortadan ikiye bölünmüş ve bir temel hak anlayışında, telifi imkansız boyutlarda farklılaşmış olmasıdır..
Tuhaf olan ve fakat, ifade özgürlüğü içinde mütalaa edilmesi gereken ikinci gerçek ise,
, Malazgirit meydan muharebesi çağrışımı yapacak sayıda olduğu açıklanan akademisyenin, akademik özgürlüğü es geçerek, ifade özgürlüğü karşısında pozisyon tutmuş olmalarıdır..



Hande Güçlü


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;

AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.