Başbakan, Bakan oğullarının ve banka genel müdürünün evinde milyonlarca döviz yakalanınca, darbe var, darbe yapıyorlar diyerek, topu cemaate attı..Zaman geçtikçe,emniyet görevlilerini, yargıç ve savcıları hallaç pamuğu gibi sağa sola atmaya başladı ve yerlerine, herhalde, kendisine yakın olanlar getirildi, operasyon halen devam ediyor, bitecek gibi de değil, çünkü, kim, parelel yapının adamı, kim, hükümete tetikçilik yapar belli değil, sapla saman karışmış durumda, senelerdir, bu derin yapıya yol veren de başbakan, şimdi kendi yetiştirdiği "canavar" kendini yemeye kalkınca panikle karşı saldırıya geçti.. "ne istediniz de vermedik" derken yaptığı itiraf, tam da bu durumu açıklıyor, devletin imkanlarını, "ulufe" dağıtır gibi cemaatin emrine vereceksin, cemaat semizlenip kendini devletin sahibi olarak görüp, önüne gelene operasyon yapmaya başlayınca, ordu, kumpaslarla neredeyse zabıta amirliği, seviyesine getirilirken, komutanlar hapishane hücrelerinde hasta olup,mahpus cenazeleri gelirken, arkanı dönüp ıslık çalacaksın, sonra en son sıra sana gelince hoplayacaksın. etrafındaki yancı takımını inandırırsın da gerçekleri değiştiremezsin..
başbakan,yolsuzluk suçlamalarından bunalınca, rüşveti yeniden tarif etmiş, "bir sivil ve bir memur" arasındaki alışverişe rüşvet denir, bu olaylarda rüşvet yok diyor, ayakkabı kutularında, zulalarda bulunan milyonlar, kamu parası değilmiş,dolayısıyla rüşvete girmezmiş,devletle ticaret yapan kişilerin, iktidara yakın vakıflara bağış yapmaları da normalmiş, helalmiş, iktidar fetvacıları böyle yazıyorlar..Bu yancılar başbakana yakında yeni bir ceza kanunu da yazdırırlar,

Funda Sanmaz