İmzacısı olduğumuz , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokol madde 3 ( EP-1.m.3) düzenlemesinde ; Serbest Seçimler, etkili bir siyasal demokrasinin ve Demokratik Toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir ve Serbest Seçim hakkı temel bir insan hakkıdır.
Anayasa m.2, Cumhuriyetin nitelikleri arasında; "demokratik" bir hukuk devleti olmayı saymış m. 90 son fıkrası ile de ; usulüne göre yürürlüğe konmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmünde olup, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmaların ise kanunların üstünde bir "üst norm" olarak düzenlenmiştir.
RTÜK , Bağımsız bir idari kurum olarak fonksiyon görmekte olup , 6112 sayılı kuruluş kanununu m.1 ile , amacı ; ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, Yüksek Seçim Kurulunun, kararları bakımından -Türk Seçim Hukukunun , dolayısı ile de Türk Anayasa Hukukunun doğrudan kaynağı olduğu - doktrinde tartışmasız kabul görmektedir,
Anayasa m. 79 gereği; seçim süreci ve sonrasında , seçim ile ilgili bütün yolsuzlukların, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin olarak karara bağlama merciidir..
Bugün , biri idari bağımsız , diğeri anayasal kurum olarak, her ikisi de kararları bakımından, ,Anayasal Demokrasi tartışmasının merkezinde yer almaktadırlar.
Yüksek Seçim kurulu, 16 Nisan 2017 anayasa Referandumu sürecinde , milyonlarca kanuna aykırı oy pusulasını geçerli olarak kabul etmek töhmeti altında bulunmakta olup, tartışmalı konumunu , İstanbul mahalli seçimlerinde sürdürmüş ve kullanılmış oy pusulaları arasında takdiri ayırım yaparak, seçimlerin iptali ve yenilenmesi kararı vermiştir.
Tekrar seçimlerde , oy verenlerden , çok ağır bir demokrasi dersi almış olmasına rağmen , bu sefer de , yüzbinlerce oy farkı ile seçilmiş kişi ile ilgili , polemiğe girmiş ve "hakaret" iddiası ile savcılığa şikayette bulunarak , Başkan'ın yargılanmasının önünü açmıştır. Başkan , yargılama sonucu ceza alırsa, iptal kararı ile ulaşılamayan sonuca bu defa yargılama sonucu varılacak, ve ne yazıktır ki, sandığa dolaylı müdahale süregelmiş olacaktır..
RTÜK ise, Ana Muhalefet liderinin bir açıklamasını yayınlayan ve muhalif konumda bulunan kanallara para cezası uygulama yoluna gitmiş ve kuruluş kanunu amacı ile çelişerek muhalefetin ifade ve halkın haber alma özgürlüğünü , parasal baskı yolu ve aynı karar ile ihlal etmiştir..
Seçim sath-ı mailine girilen bu günlerde, aynı tasarruf, serbest seçim hakkına da en azından dolaylı bir müdahale potansiyeli taşımaktadır.
Sonuç olarak, görev alanlarının sınırlarını zorlama görüntüleri, etkili bir demokrasi amacı ile çelişmekte, demokratik toplum düzenin üzerinde tehdit oluşturmaktadır....



Doğan Gemici