30 Kasım 2007'de İstanbul Isparta seferini yapan yolcu uçağı, inişe geçtiği sırada Keçiborlu Türbetepesine düştü mürettebat ile beraber 57 kişi yaşamını yitirdi.
Kaza ilk günden itibaren şüpheli hale geldi.
Nedeni, yolcular arasında, Türkiye rezervleri bakımından, Toryumdan nükleer enerji üretecek proje üzerinden çalışan Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Engin Arık'ın da çalışma arkadaşları ile beraber kazada hayatını kaybedenler arasında bulunmasıydı.
Türkiye'deki Toryum rezervinin 80.000 ton olduğu, sadece Isparta'daki 20 bin ton rezervin işlenmesi halinde , 100 yıllık enerji ihtiyacının karşılanacağına dair bilimsel öngörülerin mevcudiyeti, şüphelerin kaynağını oluşturuyordu..
Prof. Arık'ın aynı üniversitede fizik bölümünde öğretim üyesi olarak çalışan eşi Prof. Dr. Metin Arık, eşinin, toryum yataklarını bildiği için değil, toryumdan nükleer enerji elde etme bilgisine ulaştığı için kurban seçildiği iddiasında bulundu.
Prof. Dr. Engin Arık ile Laboratuvar kurulmasında birlikte çalışan bir başka bilim insanı, TOBB üniversitesi Nano Teknoloji Bölümü Öğretim üyesi , Prof. Dr. Saleh Sultansoyun, Isparta uçağının sabotaj sonucu düşürüdüğüne dair iddiası basında yer aldı.
"tasarladığımız projeler hayata geçirilmiş olsa Türkiye Toryum yarışında liderler arasında yer alacaktı" beyanı da basına yansıdı..
Kaza kırım heyetinin yetersiz ve ehliyetsiz kişilerden oluştuğu da iddialar arasında, ( Başkan'ın , Muhsin Yazıcıoğlunun helikopter kazasının raporunu hazırlayan heyetin de başkanı olduğu, suç delillerini karartmak, sahte tutanak düzenlemek ve Fetö üyeliği suçlaması ile yargılandığı haberleri ..)..
Sonuçta, dava, zaman aşımına uğradı ve şüpheler ortada kaldı...
Bu kadar önemli iddiaların konu edildiği dava dosyasını -zamanaşımına uğramasına kadar- "sallamak" da ayrıca dikkate değer...
Son zamanlarda, istikbali parlak, kapasitesi yüksek,genç bilim insanları, da "tesadüf bu ya" , intihar ediyorlar..
Roketsan yazılım mühendisinin intiharını babası inandırıcı bulmadı, "görevinden dolayı katledildi" iddiasında bulundu.
Balistik füze algoritmaları üzerinde fikir imal eden bir beyin neden intihar eder..!!
Milli Savunma Bakanına, soru önergesi verildi, araştırılsın dendi, Bakalım nasıl bir ses verilecek, yoksa diğerleri gibi rüzgara mı verilecek..
Geçen gün de Havelsan çalışanı evindeki ranzasına kendini asmış olarak bulundu, "nasıl becermiş ise"!!
Beş ay içinde iki genç , "kritik görevdeki" mühendis'in intiharları şüphe çekiyor..
Bu intiharlar sektör ilişkileri bakımından, Aselsan'da peş peşe gelen mühendis intiharlarını hatırlattı.
2007 ile 2017 yılları arasında Aselsanda çalışan 8 mühendis peş peşe hayatlarını kaybetti,
Ne hikmetse kayıtlara intihar olarak geçirildi.
Aileler ve kamuoyu başka ihtimaller üzerinde ısrarlı oldular, ama her zaman olduğu gibi, " konu" zamana karıştı, belirsizliğe gitti..
100 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak projelerde son safhaya gelenler, şüpheli bir uçak kazasında hayatlarını kaybettiler, Türkiye kaybetti.
Genç bilim insanları -her nedense- intihar furyasına kapılmış gibiler..
Mavi Vatan'da enerji mücadelesi, , Karadeniz'de gaz aramalar, güzel de..
Bu taraflarda neler oluyor ,!!






Sevim Çalışkan