Anayasamıza göre , Siyasi Partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlar olarak kabul ediliyor.
Demokratikleşme serüvenimizde "Yargı müdahalesi siyasetin/partilerin üzerinden eksik olmadı.
En son , kıl payı ile varlığını kurtaran , yaklaşık son çeyrek yüzyılın iktidar partisi,..!!
Hakkında açılan kapatma davasından , tek bir oy ile kurtuldu ( Başkan Haşim Kılıç kapatma aleyhine oy kullandı, nitelikli çoğunluğu engelledi,) , hazine yardımından mahrum edildi ama , "laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı" olarak salt çoğunluk kararı ile hüküm giydi..
Anayasal siyasetin son dönem en ironik olayı, "Laiklik" karşıtı faaliyetlerin odağı olarak hüküm giymiş bir partinin, ülke siyasetine hakim olması,..!!
Aynı parti , "hassas" demokratların desteği ve "juristokrasiyi kaldırıyoruz" laf kalabalığı ile 12 Eylül 2010 Referandumunda , Yüksek Yargıyı kendi meşrebine göre düzenleme imkanına sahip oldu..
Son dönemde Ana Muhalefet partisi, mahalli seçimlerde iktidar cephesini ele geçirdi, ve ekonomik olarak zorda olan kitlelerde , sosyal dokuyu onarma ümidi yaratarak , doğru ilişkiler geliştirdi..
Toplumsal muhalefeti arkasına alan CHP, iktidar cepheşnde tedirginlik yarattı,,
2015 konforu olmadığından "yeniden seçim" ucube çaresine sığınmak mümkün değildi, sandık riskli olunca , görüntüye bakılınca ,kaybedilen kaleleri geri almak için "yolsuzluk" iddiaları ile " yargı" devreye girdi..
Yüzyılın yolsuzluğu propagandası ile CHP'li belediyelerin kelleleri -en büyüğü olan İstanbul'dan başlanarak- , alınmaya başlandı,..
Kısa sürede 16 Belediye Başkanı , haklarındaki iddianameleri , Silivri ve diğer "nekahat" merkezlerinde bekliyorlar..
Anlaşılan , yapılan projeksiyonda , sadece belediyeler yeterli görülmedi , ve CHP'nin yeni yönetiminin de ıskartaya çıkartılmasında fayda mülahaza edildi..
Yeni yönetimini iş başına getiren kongreler ve Kurultay yargı tarassutuna alındı ..
CHP için kongreler partisi denir ve emir komuta işlemez, her zaman adaylar çıkar ,
Kurultay'da ve en çok delege gönderen İstanbulda da seçimler çekişmeli geçti.."Değişim" tarafı kazandı ..
Delegasyon'da oy pazarlıkları yapıldığı iddiası ile yargıya muhtelif müracaatlar yapıldı ve süreç karar aşamasına geldi..
Kurultaya en çok delege gönderen İstanbul kongresi ile ilgili olarak, tedbir kararı verildi ve kayyum atandı..
Kurultay ile ilgili dosya da tekemmül etmek üzere , Ankaradaki ilgili mahkemenin , İstanbul il Başkanlığı ile ilgili dosyayı istediği açıklandı..
Seçim hukukumuzda en yüksek karar mercii YSK , denetiminden geçen süreçlerden sonra , "ilgili seçim" kesinlik kazanır.
CHP ile ilgili süreçte ise ,Asliye Hukuk ve Asliye Ceza ve dahi Ağır Ceza mahkemeleri de devrede..
YSK denetiminden geçerek kesinlik kazanan seçimler hakkında , çeşitli görev alanlarındaki yargı da ihtilaflara müdahil oluyor ve karar üretiyor..
Yargı düzeninde bu kadar farklı görev alanlarında, yıllar sonra - seçim sonuçları hakkında- muhakemeler yapılması, son derece kaotik bir döneme işaret ediyor.
Bir önemli husus da , CHP'nin Kurultay sürecini başlatmış olması , ..
Anayasa Mahkemesininin konu ile ilgili son kararına göre , Kurultay sürecinde, yargı müdahalesi mümkün değil..
Seçim Kurulları , İstanbul İl Başkanlığı ile ilgili tedbir kararını gerekçe göstererek ,Chp ilçe kongrelerine müdahale edip engellemeye başladı..
CHP , kongreleri yargı müdahalesi ile engelleniyor..
Siyasete yargı müdahalesinin sonuçlarını kestirmek güç,
Tahribatı sadece yargı üzerinde kalmaz ,
Demokrasimizin ve vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler üzerinde de vahim hasarlar yaratabilme potansiyeli taşıyor..



Sevim Çalışkan