İBB seçilmiş Başkanı "casusluk" suçlaması ile soruşturulmaya başlandığı gün, eş zamanlı olarak PKK Türkiyeden çekilme kararı aldı.
Bütün demokratlar tatlı bir sevinç içine düştüler, yıllardır Türkiye'ye kan kusturan terör örgütü topraklarımızı terkediyordu,
Daha önce de "pratikleşme süreci" -Abdullah Öcalan tarafından yürütülmek üzere- örgütsel yapısını feshettiğini, -silahlı mücadele yöntemini ve pkk adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdığını -yetkili ağızlardan duyurmuştu.
Bu aşamadan sonra, "demokratik entegrasyon yasaları" ile siyasi mücadeleye dönüleceği beklentisi, "sürece" hakim duruma geldi...
Demokratik entegrasyon yasaları sanki evvelden kodifiye edilmiş gizemli bir duruma işaret ediyor, neler olduğu yakında ortaya çıkar ve dana'nın kuyruğu üzerine tartışmalar başlar..!!
Pratik , pkk jargonunda ve de süreçte önemli bir ağırlığa sahip, ama , tam da "pratikte" , ciddi sıkıntılar var..
(MFÖ nın Ali Desidero şarkısında olduğu gibi, "Teoride desen zehir gibi , Pratik dersen sallanmakta"!!)
Yeni sürecin yürütücü aktörünün Öcalan olması beklentisi DEM ve örgüt tarafından peşinen satın alınmış gibi..
Örgütün ve DEM siyasetinin kıblesi konumunda olan Öcalan, pratikleşme sürecinde; bugün Komisyonun yarın ise Devlet'in tek muhatabı olmayı bekliyor..
Bu muhataplığın birinci adımı , TBMM komisyonu ile Öcalan'ın fiziki karşılaşması !,
Sürecin fikir ve eylem babası Bahçeli , bazı şartların yerine getirilmesi karşılığında , bu karşılaşmanın TBMM çatısı altında olmasını öngörmüştü,
Öcalan , şartları yerine getirdi, örgütü feshetti , silah bıraktırdı , ve ülke sınırları dışına gönderdi,..
Fakat , yüz yüzelik ( eskiler buna Ru be Ru diyorlar.) bir türlü gerçekleşmiyor..
Komisyon veya içinden birileri İmralı'ya gidemiyor, giderlerse , "gidenler" , apo'nun ayağına giden meclis üyeleri olarak tarihe geçecekler...
Yarın, ne olur ne olmaz , belli değil , daha önce Kandil yollarında ömür tüketen vekilin başına gelenler ortada...
Zaman içinde , Bahçeli'nin "meclis çatısı altına gelsin", teklifinin aceleye gelmiş bir hamle olduğu ortaya çıktı..
Bu işlerde usul meselesi çok önemli, meclise gelsin dediğin anda , girişinden çıkışına kadar bir sürü protokol zorunluluğu ortaya çıkar..
Kandil civarında bir mağara değil, "Egemenliğin" kalesi, bahis konusu olan..
Sonunda "çevrim içi" ile idare etmek zorunda kalabilirler.. terör envanterini peşin olarak ciro etmiş olanları ne kadar tatmin eder ayrı mesele..!!
Yine de , pkk'nin bir avantajı var , "iyi ki "casusluk" yapmamış, terörle idare etmiş, yoksa süreç baştan tıkanırdı..!!






Hasan Bağrıyanık