Faiz sebep mi sonuç mu derken, doların çıldırması üzerine ,-geç likidite penceresi olarak tanımlanan -"resmi tefeci faizi" 300 puan arttırıldı..(paraya çok sıkışanların kullandığı faiz oranı, tefeciden bir önceki aşama)
Daha geçenlerde, üstelik de uluslararas finansçıların amiral gemisinde, paranın merkezi Londrada, Cumhurbaşkanı, faiz/enflasyon konusundaki orijinal teorisini tekrarlamış ve Merkez Bankasını da, külliyenin uhdesinde olması gerektiğini iddia etmişti..
Dolar kuru birkaç gündür yırtık uçurtma gibi kontrol edilemez irtifalara doğru yönelince, muhtemelen, emir komuta zinciri altında, MB talimatlandırıldı ve faizlerde etli sayılabilecek bir artış yapıldı..
Dolarize olmuş bir ekonomide, faiz üzerinden racon kesmenin ilk maliyeti ortaya çıktı..
cumhurbaşkanı, dünya görüşü olarak da , ahiret görüşü olarak da faize allerji duyuyor..Faiz allerjisi, bahar allerjisine benzemiyor, uluslararası finans sisteminde, allerjik reaksiyonlar acı reçeteleri tetikliyor, daha düne kadar, bahşiş verecek düzeyde tahkir edilen, IMF'nin , ellerini ovuşturarak beklediği iddia ediliyor, Türkiyenin, iflas sürecine girdiği, ciddi ciddi gündem yapılıyor....
Cumhurbaşkanı, 24 Haziran sonrası, herşeyin düzeleceğini iddia ediyor , ama ,inandırıcılığı zayıf kalıyor, neden bu gün değil de 24 Haziran sorusuna , makul bir cevap yok..
Önümüzdeki 30 gün, bir ayağı faiz tahtasında, bir ayağı kur tabelasında , dalga surf'ü yapmayı düşünüyorsa, dalga boyları , surf yapmaya müsait değil, rüzgar da her gün daha sert esiyor, açık denizlere sürüklenme ihtimali arttıyor..
Burada ihmal edilen bir soruyu da gündeme getirmek zorunluluğu var,..
Her türlü kötülüğün anası olarak gösterilen faiz lobisi kim ..!!
Her türlü mesnetsiz fikirler ile yanlışa sürükleyenler,, (-Cumhurbaşkanının etrafındaki yardakçılar-) olmasın..!!??


Vamık Kara