TBMM'de, bir buçuk yıldır komisyonda bekleyen "sağlıkta şiddet yasası" başlıklı kanun teklifinin- doğrudan meclis gündeme alınması - önergesi , iktidar/cumhur ittifakının oyları ile reddedildi.
Son zamanlarda sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin bilançosu yüksek, komisyonda bulunan teklif sürecinde , binlerce sağlık görevlisi şiddete uğradı, 2005-2019 yılları arasında, dokuz hekim görevi başında katledildi..
Korana salgını ile cepheye sürülen, Cumhurbaşkanınca , "Milli Mücadele" ye benzetilen, kavganın ateş hattında sağlıkçılar var..
Mecbur olanların dışında, herkes evlerine saklanmış, camiler dahi terkedilmiş, steril/garantili ortamlarda dua safhasına geçilmiş, ama sağlıkçılar, ne halt olduğu henüz belirlenemeyen virüse/düşmana karşı kılıç çekmiş, hastalar ile yüz yüze şifa vermeye çalışıyorlar, hastalanıyorlar, hayatlarını kaybediyorlar, yakınlarının hayatlarını da risk altına atıyorlar..
Görev aşkına, ettikleri meslek yeminin gereğini yerine getiriyorlar,..
Haklı olarak, ek avantajlar, ve mesleki güvenlik talepleri var..
Düne kadar, darp edilip hakarete uğrarken, kulaklarının üstüne yatanlar, can korkusu ile - uzaktan/balkonlardan- alkış yapıyorlar...
Sağlık çalışanlarına , küçük bir moral selamı, kırılmış gönüllerine bir vefa tesellisi olabilecek kanun teklifi sırf muhalefetten geldiği için gündeme alınmadı,..
Aleyhte olan iktidar gurup sözcüsü; sağlıkçılara, Sağlık Bakanının ön ayak olması ile, -en yüksek tavandan- ödeme yapıldığından bahsetmiş,....
Her işi, "ödeme" seviyesinde düşünen bir anlayış ortaya koymuş..
Tam da bu esnada, ne yaptıklarının ayırdına varmış olacaklar ki, iktidar cenahı , yeni bir sağlıkta şiddet yasa teklifi verdi,..
Muhalefetin hamlesi, iktidarı , yeni bir yasa teklifine mecbur etti..
İktidar cephesinin, geriden de gelse, muhalefetin dümen suyuna girmesinde mahzur yok.. , gecikmiş bir hakkın teslimi gibi.





Banu Balbay