Chp, Kılıçdaroğlu ile başlayıp, uzun zamandan bu yana sürdürdüğü uyumlu -ses var görüntü yok-muhalefetin sonuncu olarak, bugün ana muhalefet pozisyonunu kaybetmek tehlikesi ile karşı karşıya.
Kılıçdaroğlu yönetimi , Erdoğan'ın dümen suyunda uzun yıllar boyunca , adeta programlı olarak, toplumsal muhalefeti kadük hale getirdi..
Anayasal düzenin tağyir ve ılga edilmesine seyirci kaldı.
Seçim tarihinin en büyük yolsuzluğu ile, milyonlarca sahte oy ile rejimim berhava edilmesine seyirci kaldı, adeta destek verdi.
Cumhurbaşkanlığı adaylıklarında , Ekmeleddin İhsanoğlu gibi fantazilerle, kendi seçmeni ile adeta dalga geçti, "tıpış tıpış oy vereceksiniz" istiskali yaptı..
Akp seçmenine şirin görünmek için, millet İttifakı gibi bir siyasi ucube ile, Cumhuriyetin siyasi tarihinin en kritik seçimlerini Cumhur İttifakına altın tepsi ile hediye etti.
Değişim Kongresi sonucu, halkın büyük desteğine rağmen, sadece erken seçim ve adaylık üzerinden muhalefet yaptı..
Yeni yönetim de, Cumhur İttifakının gündemini kavrayamadı, sıradan bir siyasi mücadele zannetti, halbuki , Erdoğan için, siyaset ve iktidar "ya devlet başa ya kuzgun leşe" meselesiydi.!!
Ortağı ile, ne Anayasa Mahkemesi ne de AİHM'ni muhatap kabul etmedi, kendi yargısı ile siyasete düzen verirken sürekli el yükseltti.
Vurdukça aldı, seçim kazananları ve muhalif bütün unsurları siyasi mahkum yaptı, "seyreden muhalefet" işini kolaylaştırdı, cüretini arttırdı.
TSK'nin generallerine Anıtkabir kontenjanı uyguladı..
Her nasılsa Chp ile ilgili bütün kritik davalar Eylül ayında görülecek.
Muhtemelen Eylül sonunda, Chp tam da İktidarın istediği kıvama gelecek..
Kılıçdaroğlu, tamamlayamadığı, -Chp misyonunu bitirme işini- bu defa daha rahat gerçekleştirecek..
Son mahalli seçimlerden bu yana yapılan ve uygulamaya sokulan planlamayı farkedemeyen Özgür Özel ve yönetimi ne yazık ki, bu sonucun değirmenine su taşımış olacaklar..










Murat Yalnız