Kürtçü şiddetin ovadaki temsilcisi , son İmralı ziyaretinden sonra Bahçeli'ye bilgi sunmuş..
Ziyaret sonrası, kapı önünde , "toplantının olağanüstü verimli" olduğunu açıkladı, söz sırası Bahçeliye gelince, kısa kesti, "altına imzamı atıyorum" dedi.
Türkçü siyaset ile Kürtçü siyaset arasındaki uyum giderek artan bir dozda sürüyor..
Bu mutlu beraberlik, çok bilinen Kürdi Şarkıyı hatırlatıyor, "Aynı Bedende Can gibiyiz" (biz ayrılamayız..!)
"Öyle büyük ki sevgimiz biz ayrılamayız" ve de özellikle, "yanıp ta bitmez kor gibiyiz " sözleri ile kalplere kazınan büyük aşklara vurgu yapıyor...
Magazin raconunda dile pelesenk bir deyiş var, "büyük aşklar büyük nefretlerden doğar" der..
Ama, boynuna urgan atmaktan, sözlerinin altına imza atmaya giden süreç başka bir boyuta işaret ediyor..
İzahı kolay değil, Süleyman bey'in merhum, "dün dündür bugün bugündür" sözü siyasi tarihimizde önemli bir referans noktasına işaret eder,
Halk tefekküründe, Mevlana'nın, "Dün dünde kaldı cancağımız bugün yeni şeyler söylemek lazım..." sözleri de adeta ufkun ötesine açılma gücüne sahiptir..
Ama, bugün tedavülde olan siyaset yoldaşlığı, bu iki örneğin de ötesinde bir iddiaya tekabül ediyor,,
Düne kadar cana kast şefkati! ile birbirlerine yaklaşanlar bugün , TC içinden, yeni bir ulus devlet inşası için işbirliği halindeler..
Bırakılsa, kimseye sormadan , üçlü (imralı dahil) müzakereler ile , şıpın işi halledecekler.
Son görüşmeden sonra sevinçli bir telaş içinde oldukları anlaşılıyor, aceleleri var.. !!
Tarihi bir eşikte olduklarını söylüyorlar, "bu eşiğe nasıl geldikleri önemli değilmiş gibi" rahatlar..
"Biz yaparız olur" konforundalar..
Milletin büyük çoğunluğu "sessizliğe yatmış" gibi duruyor..
Birileri yanılıyor olabilir mi?!!, zaman gösterecek..!!




Osman Pamukçu