Merkez Bankası yeni Başkanı, kamuoyuna ilk "hedefler" açıklamasında;
Klasik/Ortadoks Merkez Bankası Başkanı portresi çizdi...
Fiyat istikrarı çerçevesinde,
cari işlemler dengesine, ülke risk priminin aşağı çekilmesi zorunluluğuna, nominal/reel kur hedefi dışında , kurların piyasa koşullarında oluşmasına,
tasarrufların Tl cinsinden varlıklara yönelmesinin ," ters dolarizasyonun " önemine, dikkat çekti..
En hayati konu olan "şeffaflık" için Ocak ayında alınacak tedbirlere işaret etti, fazla iddialı konuşmadı; "şeffaflık sayılabilecek adımlar" tarifi ile , konuyu müphem bıraktı..
Henüz tam manası ile hasar tespiti yapamadığı ve cevaplanmayan iddialar bakımından- yaklaşık 130 milyar dolar kayıp ile ilgili işlemler konusunun, elini bağladığı düşünülebilir.
Her ne ise, önceki yönetimlerin, faiz enflasyon etkileşimi bakımından- fantastik tezlerinin dışında-, normale dönüş başlamış görünüyor,..
Burada cevabı tereddüt uyandıran soru, yeni Başkan ; ne kadar süre kullanabilecek...??.
Başlangıçtaki faiz artırım hamlesi dışında, politikalarını konsolide etmek bakımından, ilk fırsatta , yeni bir faiz artırım zorunluluğundan bahsediliyor..
Faiz meselesini, dine dayalı bir siyasi argüman olarak kullanma geleneği içinde- işinin zor olduğu açık.....
Uzun zamandır ısrarlı olunup- sonuç vermeyen,- politikalardan vazgeçmek olumlu olsa da, meydana gelen zarar, ağa maraba hikayesini akıllara getiriyor..
Ağa ile marabası arasında , boş bir iddia uğruna ("taze tezek) avuçlamanın sonunda, birbirlerine yönelttikleri, , "biz bu işi neden yaptık" sorusu, üzücü ama ,tam da buraya uyuyor..
Ağa ile marabası arasındaki sorunun cevabı önemli değil, ama , Hukuk Devletinde, iddia edildiği ölçekte bir kamu zararı oluşmasının; siyasi ve mali bir bedelinin olduğu aşikar..!!

Kenan Hayırlı