booked.net
 
 

 

Damat

 "Dava hakkını" kötüye kullanmak ve CHP davaları...!!! - 22/10/2025





Rauf Karabekir
E-Posta
CHP'nin içinden üremiş muhalifleri, yeni bir dava açmış.
Dava konusu; 39'ncu olağan Kurultay sürecindeki tüm seçimlerin (İl Kongreleri'nin) iptali talebi..
Yüksek Seçim Kurulu, anılan süreç ile ilgili yapılan Adli Yargı müdahale taleplerini ciddiye almadı ve hepsini reddetti..
Önceki, adli yargı müdahaleleri konusu davalar halen derdest.
En önemlisi, 38'nci Olağanüstü Kurultay ile ilgili "mutlak butlan" talepli dava, Adli Yargıda karar aşamasında..
Bir başka garabet olarak, İstanbul İl Kongresi seçimleri mükerreren yapıldı ve delegasyon kendi insiyatifi ile kararının arkasında durdu, fakat, İstanbul'daki adli yargı,
tedbiren atadığı çağrı heyeti (kayyım)'ın görev süresinin devam ettiği ısrarında, kararını "tavzih" etmiyor..
Delegelerin kendi iradeleri ile toplanıp, İl Başkanı olarak seçtiği kişi, İlçe Seçim Kurulu tarafından mazbatası verilmiş olmasına rağmen, İl Başkanlığını fiilen ve ne hazindir ki, mahkeme kararı ile, "Kayyım " ile paylaşmak durumunda !!..
Hukuk sistemimizde, Anayasal düzende, YSK; seçimlerin, başlamasından bitimine kadar adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konuları ile ilgili bütün yolsuzlukları şikayet ve itirazları inceleyen ve kesin olarak karara bağlayan, seçim sonuçlarını güvenli ve hızlı bir şekilde kamuoyuna duyurulmasını sağlamakla görevli Anyasal bir kurumdur..
Adli Yargı, seçim sonuçlarını etkileyecek herhangi bir denetleme ile görevli ve yetkili değildir.
Her aklına esen kaybettiği bir seçim sonrası adli yargıya müracaat ederek hüküm tesisini talep edemez..
Delegelerin yerine geçerek herhangi bir karar tesisi, öncelikle temel bir insan hakkı olan "seçme hakkı"'na müdahale etmek demektir.
Seçme ve seçilme hakkı aynı zamanda demokratik toplumlun temel ilkelerindendir.
Seçme ve seçilme hakkına müdahale , Demokrasi'ye de bir müdahaledir.
Devletin Anayasal özelliklerinden olan Demokratik Hukuk Devleti, bu şekilde, hem Demokrasi hem de Hukuk devleti özellikleri bakımından yıpranmaktadır.
Hukuk düzeninin temeli olan;
Medeni Kanun'un Hukuki İlişkilerin kapsamı, Dürüst davranma, kenar başlıklı 2'nci maddesi;
Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz, hükmünü amirdir.
CHP kongreleri ile ilgili adli yargıda açılan davalar, genel olarak "Hakkın", özel olarak da "Dava Hakkının" kötüye kullanılması" sonucunu doğurur..
Her seçim kaybedenin seçim hukukunu göz ardı ederek, yargıya başvurması yolunun açılması, seçimlerin güvenliğini tehlikeye düşürmek potansiyeli taşımaktadır.
Türk Yargısı, bir takım kaybedenlerin, ihtiraslarını tatmin yeri değildir, siyasete alet edilemez.
CHP ile ilgili açılan davaların, Anayasal Hukuk düzeni bakımından, dava şartları ve dinlenebilirlik kabiliyetleri bulunmamaktadır..




Rauf Karabekir


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.