İktidar tarafından yeni bir "Anayasa" sinyali geldi..
Cumhurbaşkanı dillendirdi, gayrı resmi yardımcısı" hemen sahiplendi, "kucaklayıcı olsun", varım, dedi..
Adalet bakanı "heyecan verici bir müjde " kanaatini, serdetti..
Bugüne kadar 19 defa, orasından, burasından kucaklanarak, dünyada eşi benzeri olmayan bir "metin" haline getirilen Anayasa, yetmemiş olacak ki, tam manasıyla bir kucaklama operasyonu için gündeme alınacak gibi..
Bayram değil, seyran değil, Anayasa yardımı ile, millet neden kucaklanacak, merak konusu..!!
Sızdırılan demokratikleşme gerekçeleri pek naif, YÖK, RTÜK, Ekonomik ve Sosyal konsey gibi kurumlar bahane ediliyor....
İktidarın yansıtıcılarına göre, "yeni ve sivil" anayasa "tüm reformların anası" olacakmış..
Saddam, Irak'ı kurtarmak için yaptığı savaşı, "bütün savaşların anası" olarak niteledi, oradan mı mülhem bilinmez.!!
Sızdırıldığı kadarı ile, kırmızı çizgiler; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve üniter yapı..
Halbuki ikisi de tıkır tıkır işliyor, Cumhurbaşkanı bazen devlet başkanı oluyor, bazen parti başkanı oluyor, günün şartlarına göre kararname adı altında "sivil" fermanlarla icra-i hükümet ediyor..
Yine reflektör(yansıtıcı) arkadaşlara göre, millet tercihini Başkanlık sisteminden yana yapmış, tartışmaları bitirmiş..!!
Halbuki 1982 Anayasası, %91.4 ile kabul edilmişti, bugün kevgire dönmüş vaziyette..
Mühürsüz "destek "oy pusulaları ile mek parmak çoğunlukla (%51.41) geçen değişiklikler, millet isterse , haydi, haydi değişir, özetle tartışmalar bitmiş falan değil, ne diye bu absürd -çok sevdikleri jargonla- millet iradesi üzerine ebedi ipotekler koyma "beyhude" çabaları....!!...
Anayasa tekniği bakımından, işin ne kadar mümkün olacağı ayrı bir mesele .. Anayasada, nasıl değiştirileceğine dair hüküm var, ama; " yeni ve sivil " patentli bir anayasanın nasıl yapılacağına dair ise- hüküm yok..!!
İşin aslı, Anayasanın başlangıç bölümünü ve bağlı olarak ilk dört maddesini kaldırmak olmasın..!!!
Başlangıç bölümündeki Atatürkçü'lüğe yapılan vurgu, hala, bazılarının tüylerini diken diken ediyor..
Değiştirilmesi teklif dahi edilmezler arasındaki "laik cumhuriyet" kavramının, ciddi alerji yaptığı da ortada.
Külliye'nin kurnazları, "bağlayıcı olmadan yönlendirici" AİHM ve AYM kararı buluşlarına ek olarak,
tek kişilik yürütmeye, "dini ve siyasi" konularda danışmanlık yapmak üzere üst yetkili, bir "Anayasayı Koruyucular Konseyi'ni" anayasaya ithal ederler mi? sorusu ortada..!!!

Mualla Baş