Kanal İstanbul inadı sürüyor.. Canal Süveyş, Canal Panama gibi su yollarından mülhem, "kanal İstanbul" olarak anılıyor.
Bu su kanalları ile Kanal İstanbul projesini, ne fonksiyon ne de fiziki alan itibarı ile mukayese imkanı yok..
Binlerce yıldır dünyanın en önemli su yollarından biri olan ve uluslararası anlaşmalar ile değişmesi son derece güç bir statükoya bağlanmış İstanbul Boğazı varken, yanı başına, neredeyse, uzaktan kumandalı oyuncak kayıklar geçecek boyutlarda ikinci bir su yolu yapma inadını açıklamak kolay görünmüyor.
Çevresel faktörler ve sismik riskler bir tarafa uluslararası hukuk bakımından da ciddi tartışmalar gündeme getirecek gibi..
Yancılar, egemenlik hakkına yaslanıyorlar ama, shit yes- durup dururken, boğaz su yolundan geçişler yıllara sari olarak azalmakta olmasına rağmen- minyatürünü yapmak, biraz Miniatürk parkındaki maketleri çağrıştıracak..
26 Haziranda vurulacağı ilan edildi, önce üzerine köprüler yapılacak (6 adet, şimdilik..!!..), inci gibi su yolunun üzerine dizilecekler, boğaz köprüleri gibi rengarenk ışıklandırırlarsa, manzara göz alıcı olacak gibi.
Yıllardır, fosseptik çukuru gibi kullanılan Marmara Denizi "benden bu kadar" deyip yüzeyini Müsilaj katmanları ile ve ümitsizlikle bir nevi hayata kapanmışken, üstüne ne idüğü bilinmeyen, çevresel etkisi "Rus Ruleti " kumarına benzeyen - bir su yolu icat etmenin maliyetini hesap etmek mümkün görünmüyor..
İstanbul aşkı ile yanıp tutuştuğu iddia edilen bugünkü iktidarın -çeyrek yüzyıldır sıradan bir biyolojik arıtma yapmadan, Marmara'nın taammüden öldürülmesini seyretmesi, Kanal İstanbul'un nelere mal olabileceğini tahmin konusunda fazla ümit var olmaya imkan vermiyor.
Neredeyse 20 yıldır iktidar kullanan bir siyasetin, Marmara denizi hakkında, Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı MAREM proje ekibinin Marmara denizine hasrettiği - yıllardır süregelen araştırmaları sonucu , binlerce sayfayı tutan, periodik raporlarını kulak arkası ederek, bugün, eylem planlarına başlaması da, biraz, ba'del harabi ül Basra (Basra harap olduktan sonra) durumunu hatırlatıyor.
Sonuç olarak, kanal İstanbul'un uygun bir maketini , Miniatürk parkına koymak, en doğru tercih gibi gözüküyor...


Melike Görgülü