Chp'de değişim yaşandı, genel başkan değişti..
Neyin değiştiği zaman içinde ortaya çıkacak, ama, Meral Akşener tutkusunun değişmediği anlaşılıyor.
Akşener seçimlerden hemen sonra, Afyon ovasından, adeta düşmana hücum emri verir gibi, -ittifaklara mış gibi yaparak- Chp'ne kapıyı kapadı...
Daha sonra, hayatının en büyük siyasi hatası olarak, Chp'den 15 milletvekilinin emanet olarak alınmasını gösterdi, ne tuhaftır ki , bu nedenle Kılıçdaroğlu'na olan "minnetini" bir vefa borcu olarak, ailesine vasiyet ettiğini de unuttu..!!
Sonuç olarak Akşener, uzun zamandır, siyaset sektörünün içinde , Dyp, Mhp parkurunda yol yürüdü, bir ara, Akp kurucuları arasında toplantılara katıldı..
Chp'nin yeni kadroları , Kılıçdaroğlu'ndan tevarüs ettikleri "ittifak" bağımlılığını sürdürüyorlar..
Atatürk'ün koltuğunda oturduğunu söyleyen, çiçeği burnunda genel başkan- " Meral Ablam" ile anlaşırız hevesinde, İBB Başkanı, İyi Partiye iyice açılmış olduğu anlaşılan belediye kapsını, daha da açmaya amade olduğunu her fırsatta belirtiyor.. Ankara Belediye Başkanı da ittifak konusunda "sefer görev emri" bekliyor..!!
Bu arada, bu iki belediyede Akşener'in adeta eş başkan gibi tasarruf ağırlığına sahip olduğu iddiaları var..
İyi Parti, yolsuzluk ve taciz iddiaları ile çalkalanıyor, istifalar sürmekte, kamuoyu araştırmalarında irtifa kaybediyor..
Buna rağmen, Akşener, her gün "naz " dozunu biraz daha arttırıyor..
Değişim geçirmekte olan chp 'de hala"ittifak" peşinde "bağımlılık" zaafları gösteriyor..
Akşener, partisi kuruluşundan bu yana sürekli kan kaybetmesine rağmen, tek başına seçime girme kabadayılığı sergiliyor, koca Chp,( üstelik de değişmiş, gençleşmiş)
"Meral ablasız olmaz" görüntüsü veriyor..
Halk dilinde bir söz var; "fazla naz aşık usandırır".. derler..!!
Bu metafor, hem Akşener için geçerli, hem de, bugüne kadar , "helalleşme"," sağa açılma", v.s gibi hayali hamleler ile ,özünden uzaklaşmakta olan Chp'nin sadık seçmeni için de geçerli..
Değişiyoruz derken , Chp'ni yeni düzene kurban etmesinler..

Sevim Çalışkan