Balyoz davası ters kepçe oldu, yargılayıp hüküm verenler ve bavul ile delil servis edip propagandasını yapanlar, yargıya komplodan ağır ceza talepleriyle yargılanıyor..
..
Özellikle askere komplo davalarında, zaman hızlanmış gibi akıyor, yargılayanların bir kısmı yurt dışına kaçtı, ( askeri personel ise Türk yargısına güvenip yurt dışındaki görevlerini bırakıp, yargılanmaya gelmişlerdi.!!)
Askeri yargılayıp mahkum edenler hakkında komplo davasında iddianame hazırlanmış, bu sefer de yargı mensupları ve gazeteciler , terör örgütü kurmak, devlete ait belgelerde hırsızlık, gizli kalması gerekenleri açıklama ve de işin komiği terör propagandasından yargılanacaklar..
Darbe iddiaları fos çıktı,, askere komplo kuranlar yargının kantarında tartılacak, kantarın topu, "öyle mi olur, böyle mi olur", gösterecek..
Balyoz davaları, bir "bavul" ile özdeşleşti, bir gazeteciye, servis edilen koca bir bavul dolusu delil savcılığa intikal ettirildi ve savcı da, " ben bu delillerin hakkını veirim arkadaş" edasıyla, iddianameyi mahkemeye sundu, arkadan, gelsin mahkumiyetler, müebbedler, ağır cezalar.. şimdi de aynı savcı, komplodan yargılanacak..darbeyi yargılıyoruz derken komplo yaptıkları iddia ediliyor..
Dünya tarihinde, bu kadar kısa sürede, yargılayanların "sanık "olduğu bir dava süreci görülmemiştir.. Asker bavulu halk indinde, saflığın, vatan görevi sorumluluğunun, bir sembolü olarak bilinir, balyozdaki " bavul", ise,"hinliğin" delili gibi..
Kimsenin haksız hukuksuz yargılanmasının kimseye yararı yoktur, ama toplumun vicdanı zedelenir, sorun; yargıda ,son zamanlarda iyice gün ışığına çıkan "yalpa'nın" tashih edilmesinin ,aciliyetidir..

Tamer Tanyeli