15 Temmuz'dan bu yana, iktidar ve Mhp kendi pozisyonlarını tahkim ediyorlar..iktidar hayal bile edemeyeceği yetki ve uygulama kabiliyetine, kanun hükmünde kararnamelerle kavuştu, her gün bir tane yayınlanıyor, sistem hallaç pamuğu gibi atılıyor, Mhp'den doğal olarak bir itiraz yok, ama ana muhalefet çeçe sineği sokmuş gibi yarı uykulu , mahmur vaziyette olanları huzur içinde izliyor.. 15 Temmuz kalkışması sonrası,Olağanüstü Hal Kanunu ile yasama yürütmeye ciro edilmiş gözüküyor.. ( Hdp bir yana) Muhalefetsiz bir meclis ile diğer rutin işler yürüyor, olağanüstü işler iktidarın uhdesine bırakılmış vaziyette.. "Kanun hükmünde kararname" (erkeği kadın yapmaktan başka...) her türlü icraata muktedir bir enstrüman olarak, " züccaciye dükkanına girmiş fil" gibi, ne var ne yok, dağıtıyor, , iptal ediyor.. iktidar kanadı, 15 Temmuz 'un hemen ertesinde ,fevkalade hazırlıklı olduğu anlaşılan bir ajandayı gündeme aldı.. Külliye'de, muhalefet ile (Hdp hariç..) yana ,yana ve diz, dize ,verilen güçbirliği fotoğrafından bu yana zaman kaybetmiyor..Chp lideri, bir gazeteciye " iki, üç kişi karar alıyor, haberimiz olmuyor" "mealinde" serzenişte bulunmuş, ana muhalefet'in geldiği bu nokta, aynı zamanda, parlamanter sistemin fiilen devre dışı kaldığının , kamuoyuna doğrudan itirafı mahiyetinde.. Hükümet sözcüsü bir yıl içinde bütün bürokratik kademeleri "normalleşme başlığı altında"yeniden yapılandıracaklarını açıkladı, .. !5 Temmuz'a kadar yaşanan "anormalleşme süreci"nin maliyeti de, ana muhalefetin üzerinda kalmış gibi.. ....

Nurgül Derici