Terör toplumn zihnini işgal altına aldı.. Giderek kayıpların artması ve önleyici tedbirlerin, son tahlilde yetersiz kalması, tedirginliği arttırmakla beraber,, , toplum, mütevekkil bir halde , "öğrenilmiş acizlik" halini yaşıyor.

İktidar bloku Akp-Mhp) ise, olup biteni ne kadar ciddiye alıyor belirsiz ve " Başkanlık" peşinde, ..
Komisyonda kabul edilen teklif, Pazartesi, Genel Kurulun önüne getiriliyor.

Dünya Anayasacılık tarihinde, savaş zamanları dahil, benzeri olmayan bir ısrar ve ınat ile, anayasa değişikliği dayatılıyor.

Terör'e açık ülke tehlikesinden, daha acil bir ihtiyaç olduğunu ileri sürmek, nasıl bir ruh haline karşılıktır, anlamak zor.

Mhp Genel Başkanı, "Başkanlık" hevesini ortaya koydu, üzerine düşeni yaptı ve oyunu da şimdiden "evet" olarak açıklad..Ortalık kan gölüne dönmüşken, Tsk, sınır dışında can pazarında çarpışırken, Mhp'nin "Başkan"lık aşkını herşeyin önüne koymasının esbab-ı mucibesini anlamak işi siyaset tarihçilerine kalıyor.

Can korkusuna düşenler, hayat tarzı endişesi taşıyanlar, Noel baba sünnetçileri, mütedeyyin muhafazakarlar v.d. toplum, bölünüyor ama çoğulcu olmuyor. Sorun, ortak yaşam şartlarının nasıl yeniden tesis edileceği noktasında.. ama, çoğaldıkça cepheleşme artıyor. Millet olma bilincindeki ortak payda üzerinde fikri belirsizlik çoğalıyor. Yaşam güvenliği tehlikede olmasına rağmen, siyaset öncelikleri konusunda, uzlaşma ihtimali zayıflıyor... Esas mesele bu...




Nuri Kalkan