booked.net
 
 

 

Damat

  Aynı gemide olmanın sorumluluğu




Ekrem Dumanlı
02.07.2012
E-Posta

Türkiye bugünlere kolay gelmedi. Daha özgür bir ülke olma yolunda çileler çekildi. Özellikle 1960'tan beri demokrasi tehdit altındaydı. İşlerin kötü gittiğini düşünen cuntalar istediler ki, bu ülke hep içine kapansın, zalim zulmüyle abâd olsun. Menderes ve arkadaşlarının idamı sadece ibreti âlem olsun diye işlenen hunharca bir cinayetti. 'Egemen güçler' rüyaların bile belli bir çerçeve dışına çıkmasını istemiyordu. Ama öyle olmadı...

Halk sandık başına her gittiğinde vesayetçi zihniyete ağır ceza kesti. Ne var ki kendinde darbe yapma hakkı gören birileri hiç boş durmadı. Darbecilerden, cuntacılardan, çetecilerden, örgütlü suçlardan halk bir şekilde hesap soruyordu ancak sandıkta verilen dersin sadece siyasi mesajı vardı. Tabii ki anlayana! Bir de oy oranlarına kulak vermeden darbeyi meşru bir hak olarak gören elit bir zümre vardı. Asker, bürokrat, akademisyen, iş dünyası, medya... Küçük ama etkili bir zümre demokrasinin silahların gölgesinde devam etmesini istiyordu. Oysa darbecilik kriminal bir meseleydi ve cuntacılar mutlaka kanun karşısında hesap vermeliydi.
Darbelerin yargı karşısında hesap vermesi yeni bir gelişmedir. Ergenekon davası ile ilk defa asker, polis, bürokrat gibi kişiler, hükümeti yıkmak, demokratik sistemi askıya almak gibi suçlamalarla yargı karşısına çıkarıldı. Tenkide açık yanlarına rağmen Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) hukuk devleti olduğumuzu bize hatırlattı. Çünkü seri bir şekilde dava açabilen, dokunulmaz zümreleri bile mahkeme huzuruna çıkarma hakkına sahip olan hukuki bir yapıydı karşımıza çıkan.
Konu sadece darbe ve cunta ile de sınırlı değil. Hatırlayın lütfen. Kapkaç çeteleri ne oldu da birden ortadan kalktı? ÖYM bünyesindeki soruşturma tekniği bu çeteleri kanun karşısında mağlup duruma düşürdü. Nerede bin bir kılığa girip bu ülkeyi kaba kuvvetle esir alan çeteler? Arazi mafyası, otopark mafyası, çek-senet mafyası vs... Hepsinin de hakkından geniş yetkili mahkemeler vesilesiyle gelindi. Lokal mahkemeleri kendilerine has metotlarla baskı altına alan ya da bir şekilde bağlayan derin yapılar, onca hukuksuz işin hesabını vermeden işlerine devam ediyordu.
Hukuk yoluyla yürütülen, darbelerle, cuntalarla, mafyalarla, çetelerle yapılan mücadele halkın takdirini kazandı ki, AK Parti hem seçimlerde hem de referandumda büyük başarılar elde etti. Referandumun en önemli maddeleri yargı üzerineydi. Hatta CHP sadece o maddelerden vazgeçilirse referandumda 'Evet' diyeceğini açıklamıştı. Halk bu yüzden, bütün partiler olumsuz bir ittifak içine girmiş olmasına rağmen, referanduma 'Evet' dedi.
Sonra birden hava değişti. Güya MİT krizinden sonra bazı sıkıntılar oluşmuş. O sıkıntıyı çözmek için yasa değişikliği yapılmamış mıydı? Bugün istenen bazı değişikliklerin o krizle hiç ilgisi gözükmüyor. Üstelik her şey çok gizlice yapılıyor ve tartışılamıyor. AK Parti kurmaylarının, 'Bizim de haberimiz yok' dediği bir mevzudan nasıl oluyor da darbe suçlamasıyla hapiste olan bazı kişilerin malumatı oluyor?
Bazı muhafazakâr meslektaşlarımız, dostlarının bir kısım endişelerini başka yere çekerek hem konuyu ......

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1030
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.


Sayın Okuyucumuz,

Yukarıdaki köşe yazısına veya ters köşe yazısına karşı yazacağınız ters köşe yazısı yazı kurulunun onayına sunulacaktır. Köşe yazılarında; küfür, hakaret ve basın yayın ilkelerine muhalefet etmeyen, adaba uygun ve yayınlamaya değer bulduğumuz fikirleri yayınlayabiliriz.

İsim / Rumuz :

Resminiz :

Avatar (Resim yüklemek istemiyorsanız yandaki avatarlardan birini seçebilirsiniz.) :

Konu :

Ters Köşe Yazınız :

Köşe yazısı için resim :

Metni Yazın Duyduğunuzu Yazın Yeniden Yükle Sesli Sorgu Al; Görsel Sorgu Al Yardım




Bu köşenin diğer yazıları;



* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır.
AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.